EMDR Tedavisinde Hasta Seçimi
EMDR hızlı ve etkin bir psikolojik tedavi yöntemi olmakla birlikte hangi hasta ya da danışanın EMDR tedavisinden fayda göreceğini iyi saptamak gerekir.
Psikiyatrist, EMDR tedavisinin ilk evresi olan öykü alma evresinde bunu belirleyecek ve tedaviyi planlayacaktır. Bir travmanın, acı bir anının yeniden işlenmesi gerek seans sırasında, gerekse seans sonrasında danışan için oldukça rahatsızlık verici olabilmektedir. Danışanın bu yüzleşmeyi kaldırıp kaldıramayacağı, yaşanacak yoğun duygulara rağmen terapötik görevlerin yerine getirilip getirilemeyeceği EMDR terapisti tarafından doğru değerlendirilmelidir.
Danışanın EMDR’a uygun olup olmadığını anlamak, seans içinde ve dışında gerekli psikolojik desteği sağlayabilmek için ayrıntılı ve dikkatli bir öykü almak gerekir. EMDR terapistinin bilgisi ve deneyimi burada kendini gösterecektir. Her seansın farklı, her danışanın ihtiyaç ve tepkilerinin benzersiz olduğu unutulmadan, her hasta için ayrı planlama yapılması başarıyı getirecektir.
EMDR, geleneksel terapi yöntemlerinden çok daha hızlı sonuç veren bir tedavi yöntemidir. Bu hızlılık ise danışan için son derece stres verici olabilmektedir. EMDR ile hedef anı üzerinde hızlandırılmış işleme yapmak, anının çeşitli bileşenlerini süratle bilinç düzeyine çıkarmakta, bu sırada olay esnasında yaşanmış pek çok duygu ve fiziksel duyum aynen seans sırasında yaşanabilmektedir. Hastanın buna hazır olmasını sağlamak ve psikolojik olarak dayanabileceğini hesaplamak terapistin görevleri arasındadır.
EMDR seansı sonrasında daha yavaş da olsa birçok olguda bilgi işleme devam edebilmektedir. Her bir anının uyarılıp işlenmesi bu anının çağrıştırdığı bir başka anıyı ortaya çıkarabileceğinden danışanlar seanslar arasında da bilinç düzeyinde ya da bilinç dışında rahatsızlık duyabilmektedir. Tedavinin başarılı olması için bu gibi durumlarda hissedilecek umutsuzluk, çaresizlik, savunmasızlık, güçsüzlük gibi duyguların üstesinden gelinebilmelidir. Bunlardan dolayı EMDR terapisi deneyimli ellerde, dikkatlice yapılmalıdır.
EMDR terapisi seansları sırasında danışanın bir olayı nasıl işleyeceği hiçbir zaman tam olarak öngörülemez. EMDR ile bilgi işlendikçe anıya ait resimler, düşünceler, duygular ve bedensel duyumlar bilinç düzeyine çıkacaktır. Bunların olay anındaki kadar yıkıcı olmaması için terapistiniz güvenli olan şimdiki zamanın farkında olmanıza yardımcı olacaktır. Anıya ve şimdiki zamana odaklanarak çifte farkındalık kazanmak terapinin püf noktalarındandır.
Daha önceden öngörülemeyen bir malzemenin ortaya çıkma olasılığı ve bunların hızla gerçekleşmesi nedeniyle acı verici duygu ve duyumlara danışanın hazır olup olmadığını saptamak için şu faktörleri değerlendiririz.
1)Danışan ile çok güçlü bir terapötik ilişki kurulmalı, danışan terapisti ile her bilgiyi paylaşabilmelidir.
2)Danışanın kendini kontrol etme ve rahatlama tekniklerine yanıt verme becerisinin olup olmadığı saptanmalı, gereğinde bu eğitim verilmelidir. Kendini kontrol tekniklerini kullanamayan bir hastaya EMDR uygulanmamalıdır.
3)Danışan kişisel denge açısından değerlendirilmelidir. İstikrarlı ve destekleyici çevre faktörleri, danışanın bilgilendirme yönergelerine ilgisi ve bunları hatırlama yeteneği, ihtiyaç halinde dışarıdan yardım isteyebilme kapasitesi gibi faktörler bunlar arasındadır.
4)İzole bir hayat yaşayan danışanlarda çok dikkatli olunmalıdır. Seanslar arasında ruhsal bir rahatsızlık hissedildiğinde destek alınacak aile bireyi ya da arkadaşların bulunması oldukça rahatlatıcıdır.
5)Hastaların anı işlemenin zorluklarına dayanabilecek kadar fiziksel sağlığa sahip oldukları tespit edilmelidir. Örneğin, boğulmayla ilgili bir travmatik anıya ait EMDR tedavisi kalp hastası bir bireye uygun olmayabilir.
6)Nörolojik bozukluğu olanların EMDR tedavisinden zarar gördüğüne dair herhangi bir bilgi bulunmasa da organik beyin hasarı ya da nörolojik anormalliği bulunanlarda EMDR tavsiye edilmez. DEHB olanlar ve epilepsili hastalar için kesin bir kontrendikasyon bildirilmemektedir. Ancak nörolojik rahatsızlığı olan tüm bireylerde dikkatli olunmalıdır.
7)Göz sorunları yaşayanlarda EMDR tedavisi sorun yaşatabilir. Tedavi sırasında göz hareketi setlerini uygularken hasta gözünde ağrı hissederse EMDR devam ettirilmemelidir. Göz hareketleri kullanılamadığında ya da bazı terapistlerin doğrudan tercihi olarak el vuruşu veya kulağa ses verilerek aynı sonuçlara ulaşmak mümkündür.
8)Geçmişinde ya da halen madde kullanımı olanlarda EMDR tedavisi için farklı görüşler vardır. Bazı olgularda madde ve uyuşturucu ilaç bağımlılığı tedavisi EMDR sayesinde kolaylaşmakta iken bazı olgular EMDR tedavisi sırasında maddeye yeniden başlama eğilimi gösterebilmektedir.
9)EMDR ile işlevsel olmayan bilgi işlendikçe danışanlarda yeni öz yargılar gelişecek, danışanlar yeni seçeneklere daha açık hale geleceklerdir. Bu durumun aile, arkadaşlar ve çevre ile ilişkileri bir anda karıştırmaması için danışana uygun akran destek grupları ve eğitim grupları ayarlamak gerekebilir.
10)EMDR yapılacak hasta ikincil kazançlar yönünden mutlaka değerlendirilmelidir. Bazı hastalar varoluşlarını psikopatolojilerine dayandırmış olabilirler. Tedavi sonrası yeni dengelerle baş edebilecek mücadele gücü ve kaynağın danışanda var olup olmadığı dikkate alınmalıdır.
11)EMDR seanslarının ardından dikkat dağılması ya da duygusal rahatsızlık gibi durumların olması doğaldır. Onun için seansı izleyen 1-2 gün yüksek performans gerektiren sunum benzeri iş hayatı ile ilgili aktivitelerin minimum düzeyde tutulması önerilir.
EMDR tedavinde genelde önce 45-60 dakikalık bir seansta öykü alınır. EMDR çalışmaları ise standart olarak 90 dakikayı kapsar. Bazen 50 dakikalık bir sürede de anı uygun biçimde işlenebilmektedir. Önemli olan koşullar ne olursa olsun hiçbir danışanın çözülmemiş bir abreaksiyonla (bilinç dışındaki anı ve yaşantının uygun bir duygusal ifade ile boşaltılarak yeniden yaşanması) ya da abreaksiyonun hemen ardından terapistin yanından ayrılmamasıdır.
Bazı hastalarda EMDR tedavisinin hemen ertesinde yönelim bozukluğu yaşanabilmektedir. Özellikle araba kullanacak danışanlarda bu önemli olabilir. Seans bitiminde bir süre ofiste dinlendirilen hastanın konsülte edilerek olumsuz duygularının sürüp sürmediğini saptamak sağlıklı olacaktır.
Tedaviye tamamen aynı sıkıntılara sahip iki hasta gelse bile tedavinin planlaması ayrı olmalıdır. Çünkü hastalarda sorun çözme, stresle başa çıkma tekniklerinin yetersizliği ya da işlevsel olmayan bilgilerin yoğunluğu gibi farklı patolojiler bulunabilir. Bunlardan dolayı hasta seçiminde hata yapılmaması ve hastaya en uygun stratejinin uygulanması başarıyı getirecektir. EMDR ile yeni yetenekler kazandırmak mümkün olsa da EMDR tedavisinin temel önceliği var olan işlevsel olmayan kalıpları kırmak, yerine işlevsel olanları koymaktır.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, EMDR Tedavisi, Muratpaşa/Lara/Antalya.
Psikoterapist ve Psikiyatrist Emine Filiz Uluhan.