Psikolojik Danışma Ve Psikoterapide İletişim
Danışan ile psikoterapist arasında kaynaşma ve olumlu bir terapötik ilişki kurulmadan psikoterapi sürecinin başarıya ulaşması mümkün değildir.
Deffenbacher bunu şöyle ifade eder. ‘’Başarılı terapinin sürdürülmesi için danışanların kendileriyle ilgilenildiğini, ilgiyle dinlendiklerini, anlaşıldıklarını ve terapistin kendileriyle çalışmaya gerçekten değer verdiğini hissetmeleri gerekir.’’ Karşılıklı güven veya duygusal benzeşim kaynaşmayı doğuracak, böylelikle psikoterapinin terapötik ayağı başlamış olacaktır.
Terapötik ilişkinin ise çalışma işbirliği, aktarım yapılandırması ve gerçek ilişki olmak üzere üç boyutu vardır. Çalışma işbirliğinde danışanın mantıklı benliğiyle psikoterapistin çözümleyici ve tedavi edici benliği bir araya gelir. Samimiyet, saydamlık ve gerçekçi algılar ise gerçek ilişki boyutunda tedaviyi doğrudan etkileyecektir.
Gerçek ilişkinin tedaviye olumlu yansıması ve etkili bir danışan-psikoterapist ilişkisi için doğru empati, terapistin samimiyeti, saydamlığı ve danışana yönelik koşulsuz kabul ile saygısı şarttır. İyi ve etkin bir psikiyatrist-psikoterapist kişisel bütünlük halinde ve öz farkındalık sahibi olmalı, danışanı biricik bir kişi olarak görmeli ve saygı duyup değer vermeli, danışanın neyi nasıl yaşadığını anlayabilme yetisine sahip olmalıdır.
Gerçek ilişki doğru ve yapıcı olarak yaşandığında danışan açısından amaçlarına ulaşmasını sağlayacak bir fırsat ve sağlıklı bir kişilerarası ilişki modeli olacaktır.
Rogers, doğru empatiyi şöyle tanımlar: ‘’Doğru empati, terapistin danışanın yaşamakta olduğu duyguları ve zihnindeki kişisel anlamları doğru şekilde hissetmesi ve anlayışı danışana aktarması anlamına gelir. Terapist, en etkili durumdayken, danışanın özel dünyasına o denli nüfuz etmiştir ki sadece danışanın farkında olduğu anlamları değil, onun farkındalık düzeyinin altındaki anlamları da net bir şekilde ortaya koyabilir. Bu çok özel aktif dinleme biçimi, bilinen en güçlü değişim etkenlerinden biridir.’’
Empati sahibi bir psikiyatrist-psikoterapist, danışanın öyküsünü, olaylar ve kişiler ile bağlantısını ve bunların sıralaması ile bağlantılarını anladığını belli edebilmelidir. Bunun yanında danışanın öykülerine iliştirdiği anlamları da anlamak durumundadır. ‘’Evet, aynen öyle hissediyorum’’ ya da ‘’Evet, tıpkı öyle’’ gibi ifadeler danışandan alınabiliyorsa her şeyin yolunda olduğunu söyleyebiliriz.
Empati, öğrenilebilen bir terapi tepkisi olsa da her psikoterapistin danışanlarını empatik bir kulakla dinleme yetisine sahip olmadığı bir gerçektir.
Psikoterapide tedavi edici etkiyi güçlendiren iletişim özelliklerinden biri de saydamlıktır. Saydamlık, terapistin danışana, yalnızca terapistin rolü bağlamında değil, tam bir insan olarak tepki vermesidir. Kısacası hileler, kurgular, roller veya gizli mesajlar olmaksızın sadece ve sadece kendi olmayı başaran bir terapist, danışanın kendi evindeymiş gibi rahatlamasına neden olacak, psikoterapi hızla olumlu yönde gelişecektir.
Psikoterapist, danışan tarafından samimi olarak görüldüğünde daha insancıl olarak algılanır. Bu da danışanın özel görüşlerini paylaşma olasılığını arttırır. Terapist ile danışan arasındaki gereksiz duygusal mesafe azaldığında terapi süreci çok daha pozitif işleyecektir.
Psikoterapide iletişimi etkileyen diğer bir faktör de koşulsuz kabul ve saygıdır. Rogers bu kavramı, danışanın davranışı, tavrı ve görünümü gibi dış etkenler dikkate alınmaksızın onu bir insan olarak doğuştan sahip olduğu değer ve onuru ön plana çıkarmak olarak tanımlar. Her ne olursa olsun danışan bir insan olarak olumlu şekilde ele alındığında iletişim üst düzeye çıkacaktır. Danışanın dünya görüşü, etnik ve kültürel kimlik algısı, dünya görüşünü şekillendiren yaşam deneyimleri ve değişme arzusu tüm bu kavramın içinde özümsenecektir.
Özetle, psikoterapi mekanik bir kurallar manzumesi değildir. Danışan ile psikoterapist-psikiyatrist arasında doğru iletişim kurulamadığında hiçbir psikolojik teknik tedaviye yardımcı olamaz.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi olarak her türlü psikiyatrik ve psikolojik sorununuzun çözümünde ve tedavisinde yanınızdayız.
Psikiyatrist ve Psikoterapist Doktor Emine Filiz Uluhan.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Lara/Muratpaşa/Antalya.