EMDR ; Anıların İşlenmesi
Beyne açılan bir pencere görevi gören EMDR, günümüzde geniş kapsamlı bir psikoterapi yöntemi haline gelmiştir.
Bugün yaşanan psikolojik sorunların temelinde çoğu kez geçmiş deneyimler yatar. Eski yaşantılarımız kendimize bakış açımızı şekillendirirken, başkalarına bakışımızı da etkiler.
EMDR terapisi ile danışan yaşadığı psikolojik sorunun sadece açıkta görünen yüzüne yönelmekle kalmaz, derindeki köklere hızla inme imkânı bulur. Hızlı etkisinden dolayı EMDR biz psikiyatrist ve psikoterapistlere büyük kolaylık sağlamaktadır.
EMDR terapisinde göz hareketleri kullanılır. Göz hareketleri duygusal sıkıntıda azalma, kötü anı ve rahatsız edici imgelerin canlılığında zayıflama, saplantılı düşüncelerin değiştirilmesinde kolaylık ve hafızada canlanmaya sebep olmaktadır. Bunlar doğal olarak duygu, düşünce ve davranışlarda kalıcı değişikliklere sebep olmayacaktır. Uygulamaya diğer psikoterapi yöntemlerinin eklenmesi tedaviye götürecektir.
Bilateral göz hareketlerinin bu etkiyi nasıl sağladığı konusunda son 25-30 yılda psikiyatrist ve nöropsikiyatristlerin yer aldığı uzman kadrolarca pek çok bilimsel araştırma yapılmıştır. Varılan ortak nokta, EMDR’ nin özünü oluşturan bilateral göz hareketlerinin, REM uykusunda oluşan biyolojik bağlantı ve yararlı süreçleri uyardığıdır.
Düşünce, bilgi ve anıların bütünleşerek öğrenme meydana gelmesi REM uykusu sırasında olur. REM uykusu sırasında beyindeki nöral bağlantılar açılmakta, çağrışımlar aktifleşmekte, anı işlenerek daha uyumlu ve kullanılabilir duruma gelmektedir.
Hepimiz yaşamışızdır ki, uyumadan önce birçok endişeyle yatağa girer, yeni veya eski pek çok sorunu kafamızda kurarız. Uyandığımızda ise kendimizi daha iyi hisseder, bazı çözümleri bulmuş, endişelerimiz azalmıştır. Çünkü beyin uyku esnasında, özellikle de REM uykusu sırasında çalışmış, o günkü yaşantımızdaki iyi, kötü, olumlu, olumsuz tüm bilgiyi işleyerek bizim için en yararlı hale getirmiş ve depolamıştır.
Anılar çok acı verici ve travmatik olduğunda veya bizi zayıf bir anımızda yakaladığında duyulan rahatsızlık o kadar yüksek olur ki, beynin bilgi işleme sistemi bozularak anıyı işlemekte yetersiz kalır. Çoğumuz aynı korkulu rüyayı sık sık görür, bir kâbusun ortasında uyanırız. Kâbus bilgiyi işlemeye çalışan beynimizin işlevi olup, o sıradaki imgeler yeniden canlandırılmakta olan duyguları yansıtmaktadır. Çocukken uğranılan bir cinsel taciz, siz 6 yaşında iken intihar eden annenizin ipteki asılı görüntüsü, biberonla süt vererek beslediğiniz kedinizin araba altında ezilmesi, ilkokulda ishal olduğunuz bir gün sınıfta altınıza kaçırmanız ve büyük bir utanç hissetmeniz, arkadaşınızın iftirasına uğrayarak suçun üzerinizde kalması ve savunmanız alınmadan öğretmenden yediğiniz iki tokatın sizde yarattığı haksızlık ve değersizlik duygusu erişkin yaşamınızda sık sık bir canavar tarafından kovalanıp, tam sizi yakalayacağı sırada uyandığınız karabasanlar halinde karşınıza çıkabilir. Bunlar işlenmemiş anıların tezahürleridir. Emdr seanslarında da anılar ele alınır, üzerindeki örtü kaldırılarak duygusal rahatsızlığın sebebi bulunur ve psikoterapötik yöntemlerle işlenir.
EMDR terapisinde, hipnozda olduğu gibi hasta trans halinde değildir, tamamen uyanıktır. Danışan, süreci kendi hakimiyetinde götürür.
EMDR’ de bütün tedavi süreci, psikoterapist ile danışan arasında seans içinde yapılır. Bazı psikoterapi yöntemlerinde olduğu gibi anının ayrıntılı tanımlanması, ev ödevleri gibi ek işlem ve görevler yoktur. Psikiyatrist ve psikoterapist çoğu kez iki yönlü göz hareketleri, bazen de iki yönlü işitsel uyaranlarla beynin bilgi sistemini aktive eder, terapiyi yönlendirir ve etkileri izler.
Emdr terapisinde kabul edilen temel işlev kuramı, orijinal anıya ulaşılması, beynin bilgi işleme sistemindeki bağlantıların değiştirilmesi ve bu yeni değişikliklerle birlikte nörobiyolojik bir süreç içinde yeniden birleştirilmesidir.
EMDR tedavisinde geçmişteki rahatsız edici anıların ayrıntılarına girme gereği olmadığından, danışanlar tecavüz benzeri utandıkları, konuşmaya çekindikleri olayları daha rahat aşabilirler.
EMDR tedavisi bu konuda uzmanlaşmış deneyimli psikiyatrist ve psikoterapistler tarafından uygulanmalıdır. Bu tedavinin etkinliği, danışanın kötü anısıyla yüzleşmeye hazırlanması ve yüzleşme anında dağılmayıp bir ayağını şimdiki zamanda tutabilmesi için çok önemlidir. Psikoterapistin dikkati nereye odaklayacağını, bilgi işleme sistemi durursa ne yapması gerektiğini ve beklenmedik bir durum, herhangi bir dağılma karşısında ne yapacağını iyi bilmesi gerekir.
EMDR seansının başlangıcında, uzman psikiyatrist ya da psikoterapist, danışanla birlikte neyin hedef alınması gerektiğini belirlerler. Terapist, danışanın anksiyete düzeyini mutlaka anlamalı ve ona göre davranmalıdır. Bunlar yapıldıktan sonra her seferi yaklaşık 30 saniye süren gözleri hızla sağa ve sola hareket ettirmeye dayalı “göz hareketi seti” uygulanır.
Göz hareketi seti sırasında, danışan tamamen bilinçli ve farkında olmasına rağmen beyinde yeni bağlantılar kurulur. Düşünce, duygu, algı ve anılar REM uykusunun benzeri biçimde zihinden geçer. Terapist bu esnada rahatlatıcı telkin ve nefes egzersizleriyle danışanın gevşemesini sağlar ve danışandan aklına ne geldiğini sorar. Alınan yanıt, uzmanı bir sonraki göz hareketi setinde nereye odaklanması gerektiğini gösterecektir. Her set sonrasında depolanmış, işlenmemiş anıların derinliklerine gidilir ve çözüme ulaştırılır.
EMDR terapisinde, diğer terapi yöntemlerinden farklı olarak, yeni anı ve iç görülerin çağrıştırılması setler halinde yapılan iki yönlü göz hareketleriyle sağlanır. Bu sırada yönlendirilen odak noktası ve uyarım, beynin bilgi işleme sisteminin anıyı uyumsal çözümleme için ne yapması gerektiğini bulmasına yardımcı olur. Terapiste düşen görev bilgi işleme sistemini dinamik tutmak ve tüm bellek ağına ulaşmayı sağlamaktır.
EMDR terapisinde tüm işlevsellik anıların işlenmesinden geçer. İşlenmemiş anılar olumsuz tepki, tavır ve davranışların kaynağı iken uyumsal olumlu tepki, duygu ve davranışlar ise işlenmiş anılardan kaynaklanır. Kişilik özelliklerimizi oluşturan, insanlara ve olaylara karşı verdiğimiz olağan tepkilerde genetik etmenlerin yanı sıra yaşamımız süresince yaratılan bellek ağlarının da büyük rolü vardır. Yetişkin yaşamımızda bunlar bizi yönlendirmektedir. Sağlıksız bir aile ortamında çocukluğunu geçirmiş, fakat okul hayatında çok mutlu olmuş bir kişi, bellek ağlarının etkisiyle iş hayatında farklı, ev hayatında farklı kimliklere bürünebilmektedir. En iyi geçen çocukluklarda bile işlenmeden depolanmış deneyimler vardır ve bugün mevcut bulguların, sorunların dayanağı da çoğu kez bunlardır. İşlenmemiş anılar, bizi yapmamamız gereken şeyleri yapmaya itebilir ya da yapmamız gerekenleri engelleyebilir. Bunu çözmenin yegâne yolu da EMDR tedavisidir.
EMDR terapisi ile anılarınızın işlenmesini sağlayarak, “Kendimi belirsizlik içinde ve çıkmazda hissediyorum”, “Aynı yanlışı tekrar tekrar yapmaktan kendimi alamıyorum”, “Her şeyim yerinde görünmesine rağmen içimdeki huzursuzluğu atamıyorum”, “Mutlu olmamam için hiçbir neden yok ama mutsuzum”, “Başka türlü düşünmem gerektiğini bildiğim halde elimde olmadan tersini düşünüyorum” gibi sizi engelleyen, mutluluğunuzu bozan ketlenmelerden kurtulabilirsiniz.
Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak EMDR yöntemini sıklıkla tercih ediyoruz. Ruhsal sorunlarınızın çözümünde yeni bir psikoterapi yöntemi olan EMDR, kliniğimizde psikiyatrist ve psikoterapist Emine Filiz Uluhan tarafından uygulanmaktadır. Antalya’ da EMDR terapisi için ayrıntılı bilgiyi Antalya, 3114433 numaralı telefonumuzdan alabilirsiniz.