EMDR

emdrOlumsuz duygu, duyumsama ve inanışları içeren işlenmemiş anıları hedef alarak, ruhsal rahatlama sağlayan EMDR, göz hareketleriyle yeniden işleme anlamına gelen bir tekniktir.

Son 30 yılda milyonlarca insanın travmatik anılarından kurtulmasını sağlayan EMDR, günümüzde popülaritesi giderek artan yeni bir psikoterapi yöntemidir. EMDR terapisi ile beynin bilgi işleme sistemi harekete geçirilerek eski anıların en iyi şekilde hazmedilmesi sağlanır. EMDR sonrası anıların yararsız ve zararlı yönleri atılacak, yararlı şeyler öğrenilecek, anı artık bellekte zarar vermeyecek şekilde depolanacaktır.

Travmatik anılar, doğal afetler, savaş ve terör ortamında bulunmak, trafik kazası, ağır hastalık ve büyük ameliyat geçirmek, yaralanmak, darp edilmek, cinsel saldırıya uğramak gibi doğrudan travmaya maruz kalmakla olabileceği gibi ilişki sorunları, işsizlik, boşanma gibi günlük yaşam olaylarının yanı sıra destekleyici ve sevgi dolu bir ailede yetişmeme, ebeveynlerle yaşanan problemler, çocuklukta yaşanan aşağılanma, başarısızlık ve reddedilmeler gibi olaylara da dayanabilir.

EMDR, klasik olarak hayat ve beden bütünlüğünü tehdit eden olaylar neticesi gelişen travma sonrası stres bozukluğunun tedavisinde etkili bir yöntem olmakla birlikte, bilinçdışındaki psikodinamik etkileşimlerin neticesinde ortaya çıkan depresyon, distimi, narsistik, bağımlı ve sınırda kişilik bozuklukları belirtileri, somatizasyon bozukluğu, konversiyon bozukluğu, panik bozukluk, fobiler, anoreksiya nevroza ve bulimiya nevroza gibi yeme bozuklukları, alkol ve madde bağımlılığı, dissosiyatif bozukluk, cinsel işlev bozuklukları gibi psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde ve suçluluk duygusu, öfke, özgüven eksikliği, stres, endişe gibi duygularla mücadelenin yanı sıra çocuklarda tik, kekemelik ve alt ıslatma problemlerinde psikiyatrik tedavi ve psikoterapilere alternatif bir yöntemdir.

Bilmeliyiz ki, bugün duyduğumuz endişe, korku, takıntı, çekingenlik, öfke, güvensizlik, huzursuzluk gibi duygular görünür ve güncel bir duruma bağlı olmayıp, bilinçdışında gizlenmiş işlenmemiş anıların eseridir. Bu anıların belirlenmesi ve tedavi edilmesinde EMDR en etkili ve hızlı psikoterapi yöntemlerindendir.

EMDR terapisinin en büyük özelliklerinden biri 1-2 seansta dahi çok iyi neticeler verebilmesidir. Alttaki sorunun büyüklüğü ve çeşitliliğine göre terapi görüşmelerinin sayısı artabilir.

Anılar işlenmediğinde geçmiş hep bugünde kalacaktır. Yapmak istemediğiniz şeyleri elinizde olmadan yapıyor, yapmanızın yararlı olacağını bildiğiniz bir şeyde görünmeyen bir el tarafından durduruluyor, yaşamınızdaki olaylarla ilgili “neden?” sorusuna yanıtı bir türlü bulamıyorsanız EMDR tedavisi sizin için ilaç olacaktır. EMDR tedavisi sonrası yaşamınızdaki etkin güçleri belirleyecek, sizi neyin harekete geçirdiğini ya da engellediğini öğrenecek, mutluluk ve esenlik duygularınızın önündeki engelleri aşacaksınız.

Beyin çok gelişmiş bir bilgisayar gibidir. Duyu organlarımızla dış dünyadan aldığımız her türlü farkındalık hafızaya alınarak daha sonra bize yol göstermek, hayatımızı kolaylaştırmak, varlığımızı sürdürmemizi sağlamak amacıyla otomatikleşmiş kısa yollar halinde beyindeki çok kapsamlı bir bellek ağında tutulur. Yemek yememiz, trafikte karşıdan karşıya geçmemiz, kaldırımdaki köpeğe tepkimiz, bu yazıyı okurken ne okuduğumuzu anlamamız gibi tüm işlevlerimiz belleğimizde tutulan bilgilerle olmaktadır. Yeni bir deneyimde şimdiye kadar edindiğimiz bütün deneyimler ve milyonlarca bilgi milisaniyeler içinde bellek ağlarımızda cevap bulmakta, biz de buna göre davranmaktayız. Üzerimize doğru koşmakta olan köpekten sakınmamız gerektiği, balkondan sallanan saksının altından yürümememiz gerektiği gibi bilgiler hayatımızı idame ettirmemize yönelik genetik özellikler yanı sıra öğrenilmiş bilgilere dayanır. Bu bellek sistemi sayesinde çok kısa sürede uygun davranışları sergileyebiliriz.

Buna benzer şekilde kişiler arası ilişkilerde verdiğimiz tepkiler, onlardan gelen karşılıklar neticesinde hissettiklerimiz, kendiliğimizle ilgili algılarımız da geçmiş deneyimlerimize dayanır. Duygusal yaşantımızın sağlıklı biçimde sürdürülmesi için beynimizdeki bilgi işleme sistemi yararlı gördüklerini bellekte tutarak, bir kısmını salıverecektir.

Beynin bilgi işleme sistemi, rahatsız edici deneyimleri, uykunun REM evresinde yani hızlı göz hareketli uyku sırasında bilinçdışının istekleri, hayatta kalma bilgisi ve o gün gerçekleşen öğrenmeyle kaynaştırıp, sentezleyerek işler. Örneğin, o gün trafikte yol verme konusunda çelişkiye düştüğünüz biriyle tartıştınız ve çok öfkelendiniz. Haklı olduğunuzu düşündüğünüz için büyük bir kızgınlıkla kavga etme isteği duydunuz, fakat kendinizi frenlediniz. Olay büyürse işinize geç kalacaktınız veya tartışma farklı boyut kazanıp size de zarar verebilecekti. Engellenmişlik, haksızlığa uğramışlık hisleriyle kendinizi üzgün ve öfkeli hissediyorsunuz. Gün içinde bunun etkilerini yaşasanız da ertesi sabah uyandığınızda kendinizi o kadar kötü hissetmezsiniz. Beyin uyku sırasında rahatsız edici olayı hazmetmiş, öğrenmeyi gerçekleştirmiştir. İşe geç kalma riski, herhangi bir maddi zarar oluşmaması, benzer olaylarda bir hiç uğruna işlenen cinayet örnekleri gibi nedenlerle tartışmayı çok uzatmanın anlamsız olduğu içselleştirilmiş, içinizdeki kötü duygular gitmiştir. Beyin bu olayı işlerken size zarar verecek, olumsuz duygular yaratacak yararsız kısımları atarak, öğrenmeniz gereken olumlu şeyleri bırakır ve bu anıyı benzer olaylarda başarıyla kullanılabilecek şekilde depolar.

Normalde beyin, rahatsız edici bir deneyimi düzeltmeye eğilimli, uyumsal bir bilgi işleme ve öğrenme meydana getirme tarzına sahiptir. Ağır travmalar, üzücü olaylar, rahatsızlık veren deneyimlerde sistem bazen baskı altına alınabilir. Duyulan ruhsal rahatsızlık , pozitif yönde tatlıya bağlaması için gerekli içsel bağlantıların yapılmasını engeller. Bu durumda anı, beynimizde o deneyimi yaşadığımız şekliyle saklanır. Daha önce cinsel istismara uğrayan bir kadının sevgi dolu eşiyle dahi cinsel problem yaşaması, vücuduna her dokunulduğunda o dehşet anını ve güçsüzlük duygularını yeniden yaşamasındandır. Boşanmayla biten ilk evliliğinin ardından kalıcı ilişkiler yaşayamayan ve her kadına olası bir düşman gözüyle bakan erkekte de sebep ilk eşiyle olan sorun, yaşadıkları huzursuzluk ve travmanın düzgün biçimde işlenmeyip eski anıların tüm kötü duygularıyla bellekte kalması olabilir.

Buna benzer durumlarda bilgi işleme sisteminin eksik ya da yanlış çalışmasıyla anılar daha genel bellek ağlarında bütünleşmemiş biçimde soyutlanarak depolanır. Yararlı ve uyumsal bağlara entegre olamayan anı değişmeden kalır. Üzerinden yıllar geçse de anıyı hatırlatan her olay kızgınlık, öfke, korku, değersizlik, güçsüzlük, acı gibi olumsuz duygular doğuracaktır. Zamanında üzeri örtülmüş, halının altına süpürülmüş işlenmemiş anılar bugünkü duygusal ve fiziksel sorunların temelini oluştururlar. İşlenmemiş anıların her zaman ağır travmatik olaylar olması da gerekmez. Her türlü yaşam deneyimi uygun biçimde işlenmediğinde sorunlara yol açabilir.

EMDR yöntemi bu noktada devreye girmekte, rahatsız edici duygu, düşünce ve algıları yaratan işlenmemiş anıları ortaya çıkararak yeniden işlenmesini sağlamaktadır. EMDR yöntemi ile mutsuzluğunuzun temeli olan bellek bağlantılarını görebilir, bu bağlantıları neşe, huzur, mutluluk ve esenlik kaynağına çevirebilirsiniz.

Anıların, uykunun REM evresinde (hızlı göz hareketli uyku) işlenmesini temel alan EMDR, yeni bir psikoterapi yöntemi olarak günümüzde seçkin bir konum almıştır.

Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işlemeye dayalı EMDR terapisi, psikodinamik, bilişsel ve davranışçı psikoterapi yöntemlerini de içinde barındırır. EMDR terapisi sırasında danışan terapistin parmağını izleyerek 15-20 kez gözlerini her iki yana kaydırır. Bu bilateral uyarı zihinde bilgi işleme sistemini uyarır. Böylelikle önce travmatik anıya ulaşılır, devamında duyarsızlaştırma ve yeniden işleme evreleri özel terapötik tekniklerle sürdürülür. EMDR yönteminde gözle yapılan bilateral uyarı, her iki kulağa ses verilmesine dayalı işitsel uyarılar ve dokunmaya dayalı taktil uyarılarla da sağlanabilir.

EMDR psikotik bozukluklar, demans, organik beyin sendromu ve heyecanı kaldıramayacak kişilik özellikli bireyler ile retina dekolmanı riski taşıyan bazı göz hastalıkları dışında herkese rahatlıkla uygulanan bir terapi yöntemidir. Koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyonlu hastalarda da travmatik anının canlanmasının getireceği adrenalin deşarjı risk yaratabileceğinden, bunlarda da dikkatli olunmalıdır.

Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak EMDR terapisinin çok etkili ve hızlı bir psikoterapi yöntemi olduğuna inanıyor, sıklıkla kullanıyor ve iyi neticeler alıyoruz.

İlk kez travma sonrası stres bozukluğu tedavisinde kullanılan EMDR, bugün özellikle vajinismus olmak üzere bir çok cinsel işlev bozukluğunda, kişilik bozukluklarında, panik bozukluğu ve panik atak tedavisinde, depresyon, fobi ve kaygı bozuklukları tedavisinde, kronik ağrı ve fibromiyalji benzeri psikosomatik hastalıklarda, davranış bozukluklarında, stres ve öfke kontrolünün sağlanmasında, cinsel ve bedensel tacizin neden olduğu duygusal problemlerde, performans kaygısı, özgüven eksikliği, motivasyon eksikliği gibi durumlarda da başarı ile kullanılmaktadır.

Tüm bu rahatsızlıklarınızda Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezinin uzman kadrosunu seçebilirsiniz. EMDR terapisinde bilimsel, etik ve bütünleyici psikoterapi uygulamalarımızla Antalya psikiyatri ve psikoterapi olarak yanınızdayız.

EMDR ile kötü anılarınızla barışıp huzur ve mutluluğu yakalayabilirsiniz.

EMDR Antalya.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi.

Psikiyatrist Filiz Uluhan