Çekingen Kişilik Bozukluğu

çekingen kişilik bozukluğuÇekingen kişilik bozukluğu tanı ve tedavisi, belirtileri.

Kişilik bozuklukları 3 ayrı küme içinde sınıflandırılır.
A kümesi : Paranoid, Şizoid ve Şizotipal Kişilik Bozukluklarıdır.
B kümesi : Antisosyal, Borderline, Histrionik ve Narsistik Kişilik Bozukluklarıdır.
C kümesi : Çekingen, Bağımlı ve Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluklarıdır.

Kişilik bozuklukları ergenlik ve erken yetişkinlik döneminde başlayarak bireyin sosyal, aile ve iş yaşantısında ciddi problemlere yol açar. Anormal duygu, durum ve davranış örüntüsüyle karakterize olmuş psikolojik rahatsızlıktır. Çekingen kişilik bozukluğu C kümesinde yer alır. C kümesinde korkulu ve kaygılı kişilik bozuklukları yer alır. Çekingen kişilik bozukluğunun en belirgin özelliği; toplum içinde çekinme, olumsuz değerlendirilmeye dair aşırı duyarlılık ve yetersizlik hissidir.

Çekingen kişilik bozukluğundan muzdarip olan bir kişi, sosyal etkileşimlere girmeye karşı isteksiz davranır. Sosyal çekiniklik ve içe dönük kişilik yapısı vardır. Fazlasıyla utangaçtır. Eleştirilmeye ve onaylanmamaya karşı aşırı duyarlılık gösterir. Onaylanma ihtiyacı sebebiyle çevresindeki insanları mutlu etme eğilimi içine girer. Sevileceğinden emin olmadığı ilişkilere girmekten kaçınır. Kişiler arası ilişkilerde pasiftir. Alay edilebileceği düşüncesiyle yakın ilişkilerde tutukluk yaşar. Yeni bir etkinliğe girişimde utandırılma korkusu yaşayabilir.

Toplumsal ortamlarda ise dışlanma korkusu yoğun hissedilir. Kendini her anlamda yetersiz hisseder. Özgüveni düşüktür. Kişi, kendini beceriksiz ve diğerlerinden aşağıda görür. Romantik ilişkilerde çekingen davranışlarından ötürü zorluk yaşar.

Bu kişilik bozukluğu bireyi psikolojik anlamda ciddi bir şekilde yorar. Kişinin kontrolü dahilinde olmayan ve yoğun yaşanan kaygılar bireyi zamanla yalnızlığa iter. Örneğin, bir el titremesi ya da yüz kızarması gibi dışarıdan fark edilebilecek belirtiler kaygıyı daha da artırır. Genelde çekingen kişilik bozukluğundan muzdarip olan bir kişi, kendinin dışardan nasıl göründüğü ve diğer insanların onu nasıl gördüğüyle oldukça ilgilidir. Bu durum hem toplumsal hem de mesleki işlevsellikte problemlere yol açar.

Çekingen kişilik bozukluğunun sosyal fobi ve bazı kişilik bozukluklarıyla benzer belirtiler göstermesine rağmen temelde farklıdır. Sosyal fobi belirli durumlarda ortaya çıkarken, çekingen kişilik bozukluğu genel kişilik yapısını etkiler. Sosyal fobi, performans odaklı durumlar karşısında örneğin, topluluk önünde sunum yapmak, konuşma yapmak gibi belirli durumlar karşısında sık gözlenir. Bireyin sosyal yaşantısında endişe ve korku yaratmaz. Çekingen kişilik bozukluğu; bireyin kişisel gelişimini, kişiler arası iletişimini ve mesleki hayatında ilerlemesini olumsuz yönde etkilemesi sebebiyle sosyal fobiden farklı bir psikolojik rahatsızlıktır.

Çekingen Kişilik Bozukluğunun Nedenleri:

Çekingen kişilik bozukluğu nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik, çevresel faktörler, çocukluk döneminde yaşanan olaylar ve nörotransmitter sistemindeki düzensizlikler nedeniyle gelişebildiği düşünülür. Aile bireylerinden herhangi birisinde çekingen kişilik bozukluğu olma durumu kalıtsal nedenler arasındadır. Ayrıca çekingen davranış modelini örnek alarak içselleştirme durumu da bu kişilik bozukluğuna neden olan önemli bir faktördür. Bunun yanı sıra çocukluk döneminde istismara maruz kalan, ebeveynleri tarafından aşırı eleştirilen, aşağılanan ve yeteri kadar ilgi göremeyen bireylerde çekingen kişilik bozukluğu gelişebilir. Özellikle aile ve arkadaş ortamında dışlanma durumu da önemli bir etkendir.

Çekingen Kişilik Bozukluğunda Belirtiler:

*Sosyal ortamlarda insanlarla etkileşime girmekten kaçınmak.
*Eleştiri kaldıramamak.
*Reddedilme korkusu.
*Yanlış bir şey yapmaktan, utanmaktan ve utandırılmaktan korku duymak.
*İnsanlardan izole bir yaşam sürme isteği.
*Yetersizlik hissi.
*Düşük özgüven.
*Yeni şeyler denemekten kaçınmak.

Çekingen Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Ölçütleri:

Aşağıdaki maddelerden en az dördü ile belirli, toplum içinde çekingenlik, yetersizlik duyguları ve olumsuz değerlendirilmeye aşırı duyarlılıkla giden yoğun bir örüntü vardır.
1-Eleştirilme, onaylanmama, dışlanma korkuları yüzünden kişisel ilişki kurmayı gerektiren
etkinliklerden kaçınır.
2-Seveceklerini kesin olarak bilmedikçe insanlarla ilişkiye girmek istemez.
3-Utandırılacağı ya da alay edileceği korkuları yüzünden yakın ilişkiye girmekten çekinir.
4-Toplumsal durumlarda eleştirilme ya da dışlanma düşünceleriyle uğraşır.
5-Yetersizlik duyguları yüzünden insanlar arasında çekingen davranır.
6-Kendisini toplumsal olarak beceriksiz, çekiciliği olmayan biri olarak görür.
7-Utandırıcı olabileceği düşüncesiyle girişimlerde bulunmada isteksiz davranır.

Çekingen Kişilik Bozukluğunda Tedavi:

Çekingen kişilik bozukluğu tedavisinde psikoterapi, sosyal beceri eğitimi, aile terapisi ve grup terapisi uygulanır. Kişilik bozuklukları genel olarak uzun süren ve kalıcı bir psikolojik rahatsızlıktır. Kendiliğinden düzelme durumu gözlenmez. Sadece zaman zaman belirtiler hafifleyebilir. Yaşam koşullarına göre değişkenlik gösterebilir. Psikolojik destekle birlikte birey bu süreçte daha iyi baş edebilmeyi öğrenir. Her bireyin durumu farklıdır o nedenle kişinin ihtiyaçlarına uygun tedavi planı düzenlenir.

Çekingen kişilik bozukluğundan muzdarip olan kişi, hassas olduğu için terapi ortamında dahi kendisine dikkatle bakılmasından rahatsızlık duyabilir. Terapistinden eleştiri alma ve ona karşı mahçup olma korkusu yaşayabilir. Bu nedenle iç yaşamını açık bir şekilde paylaşmaktan kaçınabilir. Terapide danışanın terapiye katılımının desteklenmesi ve güven bağının kurulması önemli önceliklerdendir. Terapinin hedefleri ise, kişinin sosyal yaşamındaki zorlukları aşması, olumsuz düşüncelerinin değiştirilmesi, özgüveninin artırılması ve işlevselliğinin iyileştirilmesidir.

Genellikle bilişsel davranışçı terapi ve psikodinamik terapi gibi bireysel terapi yöntemleri tercih edilir. Destekleyici aile ve çevre ortamı, çekingen davranış eğilimini azaltmaya yardımcı olacaktır. Tedavi sürecini destekleyen sosyal içerikli aktiviteler bireyin özgüveninin artırılmasında etkilidir. Hekimin gerekli gördüğü vakalarda terapiye ek olarak ilaç desteği de sağlanabilir.

Psikolog Funda Buharalı.

Psikoterapi Antalya, Antalya Psikoterapist, Antalya Terapi Merkezi.