Bipolar Bozukluk Tedavisinde İlaç Kullanımı
Bipolar bozukluk tedavisinde ana unsur ilaç kullanımıdır. İki uçlu bozukluk anlamına gelen bipolar bozukluk, mani ve depresyon dönemleriyle seyreden, arada tamamen iyilik halinin bulunduğu psikiyatrik bir hastalıktır.
Bipolar bozukluk tedavisinde depresif dönemlerde antidepresanlar da kullanılmakla birlikte, tedavinin esasını duygu durumu dengeleyici (düzenleyici) olarak isimlendirilen lityum, valproik asit ve karbamazepin oluşturur. Duygu durumu düzenleyiciler, bipolar bozukluk tedavisinde manik ataklarda etkili olmanın yanı sıra uzun dönem koruyucu tedavide epizodların tekrarlamasını önlerler.
Lityum tuzlarının tıpta kullanımı 200 yılı geçmiştir. Manik atak tedavisinde lityumun etkisi ise 1949 yılında bilimsel araştırmalarda kanıtlanmıştır. Manik ve depresif epizodları ne yolla düzelttiği tam olarak bilinmese de nöronlar üzerindeki koruyucu etkileri, proteinkinaz-C aktivitesinde azalma yapması, sodyum, potasyum, kalsiyum ve magnezyum iyonlarına benzer etkiler taşıması, Na-K adenozin trifosfat aktivitesini dengelemesi, presinaptik serotonin salınımını etkilemesi, triptofanın hücre içine girişindeki rolü gibi birçok etkenin varlığına inanılmaktadır.
Lityum, tıpta ve psikiyatride özenli takibi gerektiren ilaçlardandır. Bunun için her psikiyatrist lityumun farmakokinetiğini iyi bilmelidir. Ağızdan alınan lityum barsaklar tarafından tama yakın oranda emilerek 24 saat içinde böbreklerden atılır. İlaca yeni başlandığında kararlı kan düzeyine 5 günde ulaşır. Su eksikliği olan, sodyum eksikliği bulunan ve ACE İnhibitörü ve diüretik gibi antihipertansif ve ödem sökücü ilaçları kullananlarda böbrekten atılım bozulacağı için dikkatli kullanılması önerilir. Obezlerde atılım daha hızlı olmaktadır.
Lityumun, bipolar bozukluğun manik epizod tedavisindeki etkinliği tartışılmayacak kadar kesindir. Lityum tedavisi ile bipolar bozukluğun akut manik belirtileri 1-3 hafta arasında düzelir. Genel tedavi prosedürü 0,6-1,2 meq/L kan seviyesini tutturacak lityum ile benzodiazepin ya da antipsikotik kombinasyonudur. Bipolar bozukluğun akut manik atak tedavisinde benzodiazepin ve antipsikotik kullanımının amacı, lityumun etkisi ortaya çıkana kadar ki 5-10 günlük sürede hastanın uykusunu düzenlemek ve kendisine ya da çevresine verebileceği zararları önlemektir.
Hastaların %70-80’i lityum monoterapisine olumlu yanıt vermekte, özellikle hızlı döngülü bipolar bozuklukta etkinlik daha az olmaktadır.
Bipolar bozukluk depresif epizod tedavisinde ise lityumun etkisi manik döneme göre daha azdır.
Bipolar bozukluk tedavisinde lityum kullanırken tiroid işlevleri mutlaka izlenmelidir. Subklinik bir hipotiroidi bile lityum tedavisinin başarısını engelleyebilir. Hatta bazı vakalarda doğrudan küçük dozda tiroid hormonu verilerek tedavi güçlendirilmeye çalışılır.
Lityum, bipolar bozukluk koruyucu tedavisinde de majör ilaçtır. Lityum ile yapılan uzun dönem sürdürüm tedavisi, bipolar hastaların yaşam süresi ve kalitesini arttırır, hastalıktaki epizodların sıklığını, şiddetini ve her bir epizodun süresini azaltır. Bipolar-2 hastalar lityum profilaksisine daha iyi yanıt verirler. Lityumun intiharı önleyici etkisi de vardır.
Çocuk ve ergenler lityum yan etkilerine daha duyarlıdır. Ergenlik döneminde başlayan bipolar bozukluk vakalarında, uzun dönem olası yan etkilere karşı lityum tedavisi 6 ay ile sınırlandırılabilir.
Gebelerde ve emziren annelerde mümkünse lityum hiç verilmemelidir.
Bipolar bozukluk tedavisinde lityum kullanırken ellerde tremor, tiroid işlevlerinde azalma, kalpte ileti bozuklukları, diabetes insipitus benzeri belirtiler (çok su içme, çok susama, çok idrara çıkma), ciltte akne ve psöriyazis, saç dökülmesi, bulantı, ishal, kilo alımı, kanda lökositoz gibi yan etkilere rastlamak mümkündür.
Bipolar bozukluk tedavisinde lityum kullanırken terapötik kan düzeyi 0,5-1,5 mEq/L’dir. Bu amaca ulaşmak için günde 300 ya da 600 mg lityum bölünmüş dozlarda başlanarak, 3 ve 7. Günler, daha sonra ise 10, 15 ve 30. Günler gibi gitgide artan sürelerle kan lityum düzeyi ölçülerek, doz arttırımlarına gidilir. Günlük 900-1200 mg lityum, çoğu bipolar hasta için yeterli olmaktadır.
Lityumun kesilmesine karar vermek psikiyatristler açısından zor bir durumdur. Kesilme durumunda ilk 4 ay en riskli dönem olup, nüks %70’lere kadar çıkabilmektedir. Kesilme kararı verilirse mutlaka tedricen ve haftalar içinde yapılmalıdır. Lityum kesildiğinde tekrar başlamak gerekirse bipolar hastaların %20’sinde yanıt alınamaz.
Bipolar bozukluk tedavisinde kullanılan diğer duygu durumu düzenleyicilerden biri de valproik asittir. Nörolojide antiepileptik olarak kullanılan sodyum valproatın, psikiyatrideki kullanım amacı duygu durumu dengeleyicisi olmasıdır. Valproatın bipolar bozukluktaki etkileri beyinde GABA yoğunluğunu arttırmasından kaynaklanır. Hayvan deneylerinde manik davranışın eş değeri kabul edilen saldırganlık ve irritabilitenin GABA düzeylerinde azalmaya paralel arttığı görülmektedir. Valproat aynı zamanda sodyum-potasyum üzerinde oynayarak hücrelerin uyarılma yeteneğini azaltmaktadır. Dopamin döngüsünün azalması da duygu durumunu dengelemede yardımcı bir diğer faktördür.
Aç karnına alındığında emilimi daha iyi olan valproik asit karaciğerden atılan bir ilaçtır.
Bipolar bozukluğun manik epizod tedavisinde valproat kullanımı %60 olguda etkin olur. Çoğu kez antiepileptik dozun üzerinde ilaç kullanıldığında duygu durumu dengeleyici etkiler hakim olmaktadır. Anti manik etki 1-2 hafta içinde ortaya çıkar. Valproatın anti manik etkisini güçlendirmek için karbamazepin ve antipsikotikler eklenebilir.
Lityuma göre daha iyi tolere edilen valproat bipolar bozukluğun koruyucu tedavisinde de etkin bir ilaçtır. Gereğinde lityum, karbamazepin, antipsikotikler, antidepresanlar, gabapentin, topiramat ve lamotrijin ile de birlikte kullanılabilir.
Kilo alımı ve saç dökülmesi en sık rastlanan yan etkileridir. Hamilelerde ve 2 yaş altı çocuklarda kullanılması önerilmemektedir.
Lityum ve valproata alternatif bir diğer duygu durumu düzenleyici ilaç da karbamazepindir. Antiepileptik olarak sık kullanılan bir ilaçtır.
Bipolar bozukluğun koruyucu tedavisinde, lityuma iyi yanıt alınamayan bipolar bozukluk vakalarında, hızlı döngülü olgularda, ağır manik epizod içindeki hastalarda ve karma epizod gösteren hastalarda tercih edilmektedir.
Karbamazepin hamile ve emziren bipolar hastalarda kullanılmaz. Karaciğerdeki mikrozomal enzimleri indüklediği için bir çok ilacın atılımını hızlandırıp, etkinliğini azalttığından dolayı ilaç etkileşimlerine dikkat edilmelidir.
12 yaşından büyük çocuklarda parsiyel epileptik nöbetlerin tedavisinde kullanılan gabapentin de bipolar bozukluk tedavisinde kullanılabilmektedir. Daha çok sürmekte olan bir tedaviye eklenir.
Parsiyel epileptik nöbetlerin tedavisinde kullanılan lamotrijin, hem depresif hem de manik epizodların iyileşmesinde ve özellikle depresif epizodların baskın olduğu bipolar bozukluk profilaksisinde kullanılan bir diğer ilaçtır.
Bipolar bozukluk tedaviye en iyi yanıt veren psikiyatrik hastalıklardandır. Tedavinizi aksatmamanız dileği ile Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak her türlü psikiyatrik ve psikolojik sorununuzda yanınızdayız.
Psikoterapi Merkezi Antalya, Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi.
Psikoterapist ve Psikiyatrist Filiz Uluhan.