Psikoterapide Duygusal Müdahaleler
Psikoterapiye geliş nedenlerinden biri, insanların kendilerini bunaltan duygulardan kurtulmak amacıdır. Psikoterapist psikolojik sorunlardaki duyguların oynadığı rolü size gösterecek, duygularınızı anlatmanıza yardımcı olacak, sorunlu duyguların düzelmesine ve doğru zaman geldiğinde de var olan duyguların kabullenilmesine destek olacaktır.
Duygular tüm ilişki ve davranışların temeli olsa da birçok insan duygularını anlamamaktadır. İnsanların bir kısmı yaşadığı duyguları reddetmekte, bazı insanlar da duygularını utanılacak şeyler veya zayıflık göstergesi olarak algılamaktadır.
Psikoterapi sürecinde yaşadığınız duygunun sorununuzdaki rolü ortaya konacak, bu duygunun sorunun kaynağı mı, sonucu mu olduğu değerlendirilecektir.
Kleinke’nin, ‘’terapi, danışanların sadece sorunlarını konuşup çözümlediği entelektüel alıştırma değil, aynı zamanda onları hissettikleri mekandır’’ sözü psikoterapide duyguların rolünü oldukça güzel açıklamaktadır.
Düşünceyi veya davranışı yönlendirdiğimiz biçimde duyguları yönlendiremeyiz. Psikoterapist danışanda farkındalık oluşturduğunda, danışanın bu duygulara değer atfetmesi ve onları bütünleştirmesi gerçekleşecek, psikolojik rahatlama sağlanacaktır. Neticede bireye duygusal güçlüklerden kurtulma ve yaşamdaki talepler ile daha iyi başa çıkabilme yeteneğini geliştirmek için yardım etmek, pek çok psikoterapötik yaklaşımın temel amaçlarındandır.
Psikoterapide duygusal müdahalelerin çoğu bilimsel veriler ve somut deneyimlere dayanan görüngübilimsel-fenomonolojik terapilerden türetilmiştir. Burada nesnel gerçeklik yani ne olduğu ile ne olduğuna dair kişilerin algıları arasında ayrıma gidilir. Algıların iç dünyası kişinin kişisel gerçekliğidir. Carl Rogers’in birey merkezli terapisi bunların en bilinenidir.
İnsanın ruh halinde iyi oluşunun üç koşulu bilişsel, duygusal ve manevi (ruhsal) durumdur. Antalya Psikoterapi Merkezi olarak bu yazımızda duygusal durum ve duygusal müdahalelerden söz edeceğiz. Duygusal müdahalelerin temel amaçları şunlardır.
- Danışanın duygularını ve duygu durumlarını ifade etmesini sağlamak.
- Duygular ve duygu durumlarını ayırt etmek ve tanımlamak.
- Duyguları veya duygu durumlarını değiştirmek veya benimsemek.
- Bazı durumlarda duyguları veya duygu durumlarını kontrol altında tutabilmek.
Bir duygunun yaşanması, bunun ifade edilmesine doğrudan yol açmamaktadır. Psikoterapist danışana duygunun anlamını yakalamasını göstermenin yanı sıra bu anlamın başkalarına iletilmesinde de yardımcı olacaktır. Burada kültürel değişkenler, kültürel farklılıklar, duyguların sözsüz ve sözlü ipuçları terapist tarafından iyi bilinmelidir. Tinsel ve varoluşsal ruhsal durumun sözlü ipuçları da yakalanmalıdır. Psikoterapist her aşamada kolaylaştırıcı, yol gösterici ve destekleyici olmak durumundadır.
Terapi seansı sıklıkla yoğun bir biçimde yaşanan duygulara, gözyaşlarına, korkulara, tekrar yaşanan acılara ve öfkeye sahne olabilir. İyi bir psikoterapist yoğun duygu selinde danışanı rahatlatmak amaçlı her şeyin düzeleceğini söylemek, tedirgin olarak konuyu değiştirmeye çalışmak veya sessiz kalarak duygusal olarak içine kapanmak, danışanı kurtarmaya çalışarak onu küçültmek ve danışanla fazla özdeşleşmekten kaçınarak duyguları doğru biçimde yorumlar ve yol gösterici olur.
Duygu envanteri çıkarmak, yüzdelik duygu dağılımı grafiği ve duygu balonları grafiği uygulamak psikoterapide duygusal müdahalelerde sık kullanılan yöntemlerdendir.
Psikoterapinin bir sonraki aşamasında problemlerin danışan tarafından açıklığa kavuşturulması ve kavramsallaştırılmasını sağlamak amacıyla içgörü kazanmasını teşvik edecek odaklanma tekniklerinden yararlanılır.
Odaklanmada şu ana veya geçmişe ait olaylara ilişkin şu anki duyguların üzerinde durulur. Danışanın dikkatini sakin bir biçimde, en düşük soyutlama seviyesinde hissedilen duyuya yöneltmesi, problemi düşünmeden veya çözümlemeden sadece hissetmesi istenir. Hissedilen duyu tüm probleme ilişkin bedensel duyudur.
Psikoterapinin ilerleyen döneminde ise duygu durumlarını değiştirmede veya bütünleştirmede danışana yardım edilir. Birçok insan duyguları ile arasına psikolojik bir mesafe koyarak duygularıyla başa çıkmaya çalışır. Bu kısa dönemde çözüm sağlasa da uzun vadede ağır problem yaratır. Acı duygu ile mutlaka yüzleşmeli, bunun gerektirdiği algı değişikliği sağlanmalıdır. Rol değişimi, ego değişimi, boş sandalye ve rüya çalışmaları bu amaçla sıklıkla kullanılan tekniklerdir. Birey merkezli, geştalt ve varoluşçu psikolojik müdahalelerden biri veya birkaçı problemle ilgili tercih edilebilir.
Özetle, insan duyguları ve onların ifadesinin çok karmaşık bir psikolojik konu olduğunu söyleyebiliriz. Danışanlara duygularını nasıl ifade edeceklerini öğretmek ve duygularını ifade etmek için kendilerine izin vermelerini sağlamak psikoterapilerin en zor ve en temel parçası olup, tedavinin de özüdür.
Antalya Psikoterapi Merkezi, Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.
Psikoterapi Antalya, Aile ve Çift Psikoterapileri, Evlilik Terapisi.