Psikoterapi Yöntemlerinin Özellikleri
Psikoterapi uygulamalarında çok farklı yöntemler mevcuttur.Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezinin bu makalesinde psikoterapi yöntemlerini özetleyeceğiz.
Psikoterapi yöntemleri farklı felsefi yapı ve insan doğasına ilişkin görüşlerden oluşmaktadır. Kuramlar arasında önemli farklılıklar olmasına rağmen, birçok psikoterapi yöntemi birbiriyle uyumlu olup, danışanın sorunu ve bireysel özelliklerine göre farklı ekoller arasında bütünleştirmeye gitmek mümkündür.
Psikanalitik terapi:
Temel felsefe: Bireyler cinsel ve saldırgan dürtülerin etkisi altında olup ruhsal sorunların kaynağında bilinçdışı istekler ve içsel çatışmalar vardır. 0-5 yaş arasındaki psişik travmalar, yetişkinlik döneminde yaşanan çatışmaların temelidir.
Temel kavram: Psikoseksüel gelişim dönemleri başarıyla çözümlenip bütünleştirilmediğinde kişilik bozuklukları gelişecektir. Temel çatışmalar çözümlenmeyip bastırıldığında kaygı ortaya çıkar, bu da bilinç dışı süreçlerle psişik bozukluklara yol açar.
Terapinin amacı: Psikanalitik terapide hedef bilinçdışını bilinç düzeyine çıkararak, rahatsızlık veren yaşantıları ele alıp, bastırılmış iç çatışmaları çalışarak, zihinsel ve duygusal farkındalığı arttırıp, temel kişiliği yeniden yapılandırmaktır.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Terapist arka planda nötr ve uzman pozisyonundadır. Danışanın davranışlarının anlamı ve geçmişle ilgisiyle yorumlarda bulunur. Danışan terapiste karşı yansıtmalar geliştirir.
Terapi tekniği: Psikanalitik terapide rüya analizi, serbest çağrışım, yorumlama, direnç ve transferans analizleri temel teknikler olup, bunlar sayesinde bilinçdışı içsel çatışmalar ortaya çıkarılır. Bu sayede içgörü kazanılırken, bilinçdışı içsel çatışmalar ortaya çıkarılır,bilinçdışı materyalin ego tarafından anlaşılması sağlanır.
Olumlu ve olumsuz yanları: Uzun ve pahalı bir yöntemdir. Sosyal, kültürel ve kişisel faktörleri göz ardı ederek biyolojik ve dürtüsel faktörlere ağırlık verir. Günlük yaşamdaki küçük problemlerin çözümünde uygun değildir. Davranışın oluşumu, kişilik yapısı ve işleyişi, ego savunma mekanizmaları, kaygı üzerinde çığır açmıştır. Bireysel ve grup terapilerine uygundur. Psikotik bireylere önerilmez.
Adler terapisi:
Temel felsefe: Adler felsefesine göre bireyler toplumsal işbirliği kapasitesine sahiptirler. Her birey olayları yorumlayıp, etkileyip, şekillendirebilir. Tüm bireyler sosyal ilgi, amaçlarına ulaşma ve yaşam görevleri doğrultusunda harekete geçebilir. Her bireyin yaşamın ilk yıllarında oluşan ve tüm yaşam boyu sürme eğilimidne olan bir yaşam stili vardır.
Temel kavram: İnsanların motivasyonu ve yaşama bağlılıkları sosyal ilgi ve yaşamlarına anlam kazandıran amaçlar bulmalarıyla doğru orantılıdır. Bireylerin tanınma ve üstünlük mücadeleleri, özgün bir yaşam stiline sahip olma çabaları, aile ilişkileri Adler felsefesinin temel kavramlarındandır. Adler terapisi bu kavramlar doğrultusunda teşvik sağlar, yeni bilişsel bakış ve davranışlar geliştirmeye çalışır.
Terapinin amacı: Adlerci terapide danışanlar yeni amaç ve hedefler doğrultusunda yüreklendirilir, temel düşünce ve yaşam amaçlarını yeniden gözden geçirmeleri sağlanır, adiyet duyguları geliştirilir.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Psikoterapist ve danışan, ortak sorumluluk ve işbirliği içinde danışanın yaşam tarzındaki yanlış hedef ve hatalı varsayımları saptayıp, düzeltmeye çalışırlar.
Terapi tekniği: Geçmiş yaşantılar, aile düzeni ve kardeş sırası, anılar, kişisel özellikler, yorumlamalar, cesaretlendirmeler Adler terapisi teknikleri içinde olmakla birlikte teknikten çok danışanların kişisel deneyimlerinden yararlanılır.
Olumlu ve olumsuz yanları: Gelişim modeli ağırlıklı çalışan Adler terapisi bu özelliğinden dolayı öğrenci rehberlik faaliyetlerinde çocuk psikolojik danışmanlığında evlilik ve aile danışmanlığında, madde bağımlılığı tedavisinde, ceza ıslah evlerinde psikolojik danışmada ve koruyucu uygulamalarda etkili bir yöntemdir. Aile geçmişi hakkında kapsamlı araştırma gerekliliği bazı danışanlarda savunma geliştirebilir. Birçok psikoterapi yöntemiyle birlikte çalışmaya müsaittir.
Varoluşçu terapi:
Temel felsefe: Kişi kendi geleceğini kendi belirler ve seçim özgürlüğüne sahiptir. Sorumluluk, kaygı, yaşamın anlamı, yalnızlık, ölüm gerçeğiyle yüzleşme gibi insan doğasında bulunan temel kavramlar varoluşçu terapinin temel felsefesini oluşturur.
Temel kavramlar: İnsani özellikler doğrultusunda psikolojik danışma yapar. Terapinin temeli her bireyin kendine özgü bir kişilik gelişimi olduğuna dayanır. İçinde bulunulan anda yaşanılanlar vurgulanır.
Terapinin amacı: Bireylerin özgür olduklarını görmeleri ve eldeki olanakların farkına varmalarını sağlamak amaçlanmaktadır. Varoluşçu terapi ile kişilerin başlarına gelenden kendilerinin sorumlu olduğunu fark etmeleri, özgürce davranmalarını engelleyen faktörleri belirlemeleri istenir.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Terapist şimdi ve buradalığa vurgu yaparak danışanla samimi ve gerçek bir etkileşime girer. Terapistin temel görevi, danışanın dünyadaki varoluşunu doğru biçimde kavramasını sağlamaktır.
Terapi tekniği: Özel bir tekniği olmayıp, diğer psikoterapi teknikleri varoluşçu çerçevede kullanılır.
Olumlu ve olumsuz yanları: Yaşamla ilgili kritik kararlar alımında ve kişisel gelişim programlarında çok etkilidir. Gelenek ve göreneklere saygı, otoriteye itaat gibi değerlerin öne çıktığı muhafazakar toplumlarda bireyler, özgürlüğe, otoriteye, kendini gerçekleştirmeye verdiği önemden dolayı varoluşçu terapide zorlanabilirler.
Gestalt terapisi:
Temel felsefe: Gestalt felsefesinde bireylerin düşünce, duygu ve davranışlarını bütünleştirme arzusunda olduklarına inanılır. Her birey önceki yaşantılarının şimdiki davranışları üzerindeki etkisini fark etme kapasitesine sahiptir. Geştalt terapi içinde bulunulan zaman odaklanarak bireysel tercih ve sorumluluğa vurgu yapar.
Temel kavramlar: Yaşantısal bir kuram olan Gestalt terapi, burada ve şimdi ilkesinden hareketle danışanın ne ve nasıl sorularını yorumlar.
Terapinin amacı: Gestalt terapisinde anlık yaşantıların farkındalığının sağlanması ve danışanların tercih yapma kapasitelerini genişletme temel hedeftir. Analizden ziyade davranışlar ve bireysel özelliklerin bütünleştirilmesi sağlanmaya çalışılır.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Terapistin tutumu teknikten daha önemlidir. Terapist danışan adına yorumda bulunmaz ancak danışanın yorum perspektifini genişletecek olanakları sağlamaya çalışır. Terapi sürecinde danışanın mevcut yaşantısını etkileyen geçmişe ait bitmemiş işler belirlenip, tamamlanmasına uğraşılır.
Terapi tekniği: Herhangi bir teşhisten kaçınarak terapist ve danışan ben ve diğerleri şeklinde bir diyalog oluşturarak birbiri ile çelişen duygular bütünleştirilmeye çalışılır.
Olumlu ve olumsuz yanları: Evlilik ve aile terapileri, krize müdahale, psikosomatik bozukluklar, çocuklarda davranış bozuklukları ve okullarda rehberlik uygulamalarında etkili bir psikoterapi yöntemidir. Beden dilinden oldukça fazla yararlandığından sözel iletişimde kopukluğun olduğu vakalarda iyi netice verir. Entelektüel düzey düşük ise çalışmak zordur.
Birey merkezli terapi:
Temel felsefe: İnsan doğasının olumluya yönelik olduğunu ve bireylerin kendilerini gerçekleştirebilme kapasitelerinin olduğuna inanır. Tüm hedef kişisel farkındalık düzeyini arttırmaktadır.
Temel kavramlar: Her birey kendi problemlerinin farkına varma ve çözme kapasitesine sahiptir. İdeal benlik ile gerçek benlik arasında denge kurulduğunda ruhsal sağlık da kendiliğinden sağlanacaktır. Ruhsal sorunlarda ana etken, olmak istenilen durum ile mevcut durum arasındaki tutarsızlıktır.
Terapinin amacı: Birey merkezli terapide danışanların kendilerini gerçekçi biçimde değerlendirmeleri amaçlanır. Danışanlar daha önce reddettikleri ya da saptırdıkları kişisel özelliklerini gördükçe gelişimlerinin önündeki engelleri fark edecek ve düze çıkacaklardır.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Danışan ile psikoterapist gerçek bir yaşam ilişkisi içindedir. Terapistin, içtenlik, saygı, yakınlık, yargısız ve empatik yaklaşımı çok önemlidir.
Terapi tekniği: Terapistin iletişim biçimi ve danışana karşı tutumu birinci derecede önemlidir. Terapist teşhis ve yorumda bulunur. Aktif dinleme, duyguların yansıtılması, kendini açma, burada ve şimdi gibi temel tekniklerden yararlanılır.
Olumlu ve olumsuz yanları: Bireysel ve grup terapilerinde yaygın olarak kullanılır. Evlilik ve aile terapilerinde krize müdahalede etkin bir psikoterapi yöntemidir. Açık iletişime dayanır.
Gerçeklik terapisi:
Temel felsefe: Tercih kuramına dayanan gerçeklik terapisi sosyal varlıklar olduğumuzu ve mutlu olmak için kaliteli ilişkilere ihtiyacımız olduğunu savunur. Diğer insanları kontrol etme gayretimiz ve diğer inanlardan gelen kontrol isteğine direnmemiz psikolojik sorunlara yol açar.
Temel kavramlar: Herhangi bir psikolojik tanıdan kaçınan gerçeklik terapisi bilinçdışına ve geçmişe saplanıp kalmayı kabul etmez. Terapinin odağı, danışanların yaptıklarının ve çözüm için ortaya koydukları eylemlerinin işlevsel olup olmadıklarını değerlendirmeleridir.
Terapinin amacı: Danışanlara seçim kuramını öğreterek, tercih ettikleri bireylere bağlanmalarını sağlamak ve gereksinimlerini karşılama becerilerini arttırmak. (seçim kuramının özü, bütün davranışların bireylerin içlerindeki motivasyondan geldiği ve bunun tamamen bireysel tercihlere bağlı olduğudur.)
Terapide terapist danışan ilişkisi: Terapist danışanın destekçisi ve savunucusu olarak bireyin bütün ilişkilerini değerlendirmesini sağlar. Danışanların istek ve tercihlerine önem verilir.
Terapi tekniği: Aktif, yönlendirici, eğitime dayalı tümdengelim yoluyla sonuç çıkarmaya dayalı bir psikoterapi yöntemidir. Danışan halihazırdaki davranışlarının uygunsuz ve etkin olmadığını kabul ettiği noktada bunları değiştirmek için bir plan yapılır ve buna uymak üzere söz verir.
Olumlu ve olumsuz yanları: Gerçeklik terapisi, kısa terapilerde, krize müdahalede, evlilik ve aile terapilerinde etkilidir. Bireysel ve grup terapilerine uygundur. Sosyal, politik, kültürel ve ekonomik faktörler terapinin etkinliğini kısıtlayabilir.
Davranışçı terapi:
Temel felsefe: Davranışçı terapide uyumsuz davranışları ortadan kaldırıp daha etkili davranışlar geliştirme amaçlanır. Davranışı etkileyen faktörler öncelikle tespit edilmelidir.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Davranışçı terapide psikoterapist daha etkili davranışları öğreten öğretmen pozisyonunda aktif ve yönlendirici rol alır.
Terapi tekniği: Neden sorusuna değil, ne, nasıl ve ne zaman sorularına cevap aranır. Sistemik duyarsızlaştırma, gevşeme yöntemleri, model olma, pekiştirme teknikleri, EMDR, atılganlık eğitimi, sosyal beceri eğitimi gibi çeşitli terapi teknikleri davranışçı terapinin özünü oluşturur.
Olumlu ve olumsuz yanları: Elde edilen sonuçlar deneysel olarak objektif biçimde test edilebilir. Fobilerde, cinsel işlev bozukluklarında depresyonda çocuklarda davranış bozukluklarında, depresyonda, çocuklarda davranış bozukluklarında en etkili yöntemlerdendir. Yeni edinilen davranışın eleştirilme olasılığı vardır.
Bilişsel davranışçı terapi:
Temel felsefe: Bilişsel davranışçı terapi psikolojik sorunları bireylerin mantık dışı düşünme biçimlerinde arar. Nasıl hissettiğimiz ve nasıl davrandığımız düşünme biçimimizden kaynaklanmaktadır. Bu terapi şekli yeni düşünme biçimlerinin gerçekleştirildiği psikoeğitsel bir yaklaşımdır.
Temel kavramlar: Kişilerin inanç sistemleri psikolojik problemlerinde temel rolü oynar. Yanlış algı ve mantık dışı düşünceler hislerimiz ve davranışlarımız üzerinde doğrudan etkilidir. Bu inançların kökleri çocuklukta olsa da bugünü etkilemektedir.
Terapinin amacı: Bilişsel davranışçı terapide mantıklı olmayan inançların karşıt kanıtlarla üstesinden gelmeye çalışılır. Bu sayede mantıklı olmayan davranışların yerini mantıklı davranışlar alır. Katı inançların yumuşaması, otomatik düşüncelerin farkındalığı ve değişimi hedeflenir.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Bilişsel davranışçı terapide psikoterapist öğretmen, danışan öğrenci rolündedir. Terapist son derece yönlendirici bir pozisyonda, danışana düşüncelerini değiştirecek farklı modelleri sunar. İşlevsel olmayan inançlar, alternatif düşünce ve davranışlar terapist tarafından Sokratik bir diyalogla danışana gösterilmeye çalışılır.
Terapi tekniği: Aktif, yönlendirici, zamanla sınırlı, içinde bulunulan zamana yönelik yapısal bir terapi tekniğidir. Akılcı olmayan inançlar üzerinde tartışma, ev ödevleri, davranışların kaydını tutma, rol oynama, betimleme, mantık dışı inançlarla yüzleşme, alternatif başa çıkma becerileri öğrenme gibi yöntemler bilişsel davranışçı terapi tekniği içinde kullanılır.
Olumlu ve olumsuz yanları: Bilişsel davranışçı terapi depresyon,kaygı, alkol ve madde bağımlılığı, yeme bozuklukları, stres yönetimi, öfke kontrolü, panik atak, beceri eğitimleri, evlilik sorunları ve sosyal fobi gibi fobilerde etkili biçimde kullanılmaktadır. Danışanın işbirliği terapide büyük önem kazanır. Uyumsuz bir danışan ile sonuç almak zordur. Danışanın desteklenmesi ve aktif olması arasındaki ince çizgi iyi hesap edilmelidir. Danışana destek abartılırsa danışanın terapiste karşı bağımlılık geliştirme riski doğar.
Aile sistemleri terapisi:
Temel felsefe: Bireyin sahip olduğu olumsuz davranış ya da ruhsal sorunun aile içindeki işlev bozukluğundan kaynaklandığını savunur. Aile bir bütün içinde ele alınarak aile ile çalışılır. Temel felsefe danışanların yaşayan bir sistemin parçaları olduğudur.
Temel kavramlar: Aile içindeki sözel ve sözlü olmayan iletişim biçimleri ortaya çıkarılır ve incelenir. Güç koalisyonları, aile dinamikleri, etkileşim kalıpları, mevcut an ve mekandaki etkileşimlerle uğraşma gibi kavramlar aile sistemleri terapisinin temel kavramlarıdır.
Terapinin amacı: Danışanlara aile dinamikleri içindeki işe yaramayan ilişki kalıplarının farkındalığı kazandırılmaya ve yeni etkileşim yollarını yaratmalarına çalışılır.
Terapide terapist danışan ilişkisi: Aile sistemleri terapisinde terapist öğretmen, danışman rolündedir. Ailedeki etkileşim süreci ve iletişim biçimlerini öğretmeye çalışılır.
Terapi tekniği: Genogramlar, aile katılımı, aile eşleşmesi, soru sorma, sınır koyma gibi teknikler aile sistemleri terapisinin genel terapi teknikleridir.
Olumlu ve olumsuz yanları: Aile içi stres, ailede iletişim çatışmaları, aile içi güç mücadeleleri, krize müdahale gibi sorunlarda etkili bir psikoterapi yöntemidir. Bireylerin sahip oldukları potansiyeli maksimum kullanmalarını sağlar, ailenin gelişimini bir bütün olarak destekler. Aile sırlarının başkaları ile paylaşılmasının uygun görülmediği, “kol kırılır yen içinde kalır” zihniyetinin olduğu toplumlarda çalışmak zordur. Psikoterapide ne bireyin kendisi ne de bireyin mensup olduğu aile mevcut işlev bozukluğu sebebiyle hiçbir zaman suçlanmaz.
Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak bu yazımızda belli başlı psikoterapi yöntemlerinin temel özelliklerini ele aldık. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın tüm psikoterapi yöntemlerinin hedefi danışanların duygu, davranış ve bilişsel örüntüleri üzerinde çalışmaktır.
Son 30 yılda farklı psikoterapi yöntemlerinin en etkin özelliklerini bulup, bunları birleştirerek kullanmaya yönelik akınlar öne çıkmaya başlamıştır. Psikoterapist sayısı kadar psikoterapi yöntemi bulunduğu da psikiyatri dünyasında klasikler arasına girmiştir. Yeterki etik ve bilimsel kuralların dışına çıkılmasın.
Biz de Antalya psikiyatri ve psikoterapi merkezi olarak uzman psikiyatrist ve psikolog kadromuzla size ve sorununuza en uygun psikoterapi yöntemini sunmayı hedefliyoruz.
Antalya Psikiyatri Merkezi.
Psikoterapi Antalya, Psikiyatrist Emine Filiz Uluhan.