Sosyal Fobide Tanı, Ayırıcı Tanı ve Tedavi
Sosyal fobi, toplumsal kaygı bozukluğu olarak da isimlendirilen, yabancılarla teması ya da onları dikkatle incelemeyi kapsayan durumlar gibi çeşitli toplumsal ilişkilerden duyulan korkuyu tanımlayan psikiyatrik bir bozukluktur.
Toplumsal kaygı bozukluğunda (sosyal fobi) sözlü sunumlar, toplantılar, yeni insanlarla tanışma gibi toplumsal ortamlarda utanma endişesi ve korkusu vardır.
Sosyal fobinin yaşam boyu yaygınlığı %3-13 arasında değişmektedir. Epidemiyolojik çalışmalar kadınların erkeklere göre daha sık etkilendiğini gösterse de bazı psikiyatrik çalışmalarda tersi de çıkabilmektedir. En sık görülme başlangıç yaşı 10 olup, 5 yaş gibi erken ve 35 yaş gibi geç olgulara da rastlanabilir.
Çocukluk dönemlerinde davranış inhibisyonu sergileyenlerde sosyal fobi gelişimi yaygındır. Ebeveynlerinde panik bozukluğu olan çocuklarda daha sık olabilir ve çocuklar büyüdükçe ileri derecede utangaçlığa dönüşebilir. Çocuklarına karşı daha az bakım veren, daha çok reddedici ve aşırı koruyucu ebeveynlerin çocuklarında sosyal fobi (toplumsal kaygı bozukluğu) görülme olasılığı daha yüksektir.
Sosyal fobide beta-adrenerjik ve dopaminerjik işlev bozukluğu saptanmıştır. Bu da sosyal fobide nörokimyasal etkenlerin de rolü olduğunu gösterir. MAO İnhibitörleri ve propranolol bu sebeple sosyal fobi tedavisinde faydalıdır.
Sosyal fobide genetiğin de rolü vardır. Toplumsal kaygı bozukluğu olan kişilerin birinci derecede akrabalarında sosyal fobi oranı diğer insanlara göre üç kat daha fazladır.
Sosyal fobinin tanısı ve klinik özellikleri:
DSM-5 tanı kriterlerine göre toplumsal kaygı bozukluğu (sosyal fobi) tanı ölçütleri şunlardır;
- Kişinin başkalarınca değerlendirilebilecek olduğu toplumsal durumlarda belirgin korku ya da kaygı duyması. Başkalarının önünde konuşma yapmak, tanımadık insanlarla sohbet etmek, lokantada yemek yemek gibi durumlar örnek verilebilir.
- Kişi olumsuz değerlendirileceğini sandığı biçimde davranmaktan ya da kaygısını ortaya çıkaracak belirtiler göstermekten korkar.
- Yukarıdaki toplumsal durumlar her zaman kaygı ve korkuya neden olur.
- Söz konusu toplumsal durumlardan kaçınılır, kaçınılamadığı durumlarda yoğun bir korku ve kaygı altında buna katlanılır.
- Duyulan korku ve kaygı gerçeklikle orantısız büyüklüktedir.
- Korku, kaygı ya da kaçınma en az altı aydır sürmektedir.
- Mevcut durum kişinin hayatında birçok konuda işlevsellikte bozulmalara yol açar.
- Mevcut durum madde kötüye kullanımı, panik bozukluğu, Parkinson gibi hastalıklarla açıklanamaz.
Sosyal fobi tanı ölçütleri bunlar olmakla birlikte, psikiyatrist toplumsal kaygının bir dereceye kadar kabul edilebilir olduğunu, toplumun yaklaşık üçte birinin toplumsak durumlarda kendilerini diğer insanlara göre daha kaygılı hissettiklerini bilmelidir. Ergenlik, iş ve ortam değişikliği, evlilik gibi yaşam değişikliklerinde bu durumun artış gösterdiği göz ardı edilmemelidir.
Sosyal fobinin ayırıcı tanısı:
Toplumsal kaygı bozukluğu öncelikle uygun durumda hissedilen korku ve normal utangaçlıktan ayrılmalıdır. Sosyal fobi ayırıcı tanısında agorafobi, panik bozukluğu, çekingen kişilik bozukluğu, majör depresif bozukluk ve şizoid kişilik bozukluğu dikkate alınmalıdır.
Agorafobide hasta başka kişilerin varlığında rahatlarken, sosyal fobide tam tersidir. Depresyonda sosyal kaçınma tipik bir özelliktir. Şizoid kişilik bozukluğunda sosyalleşme korkusu değil, sosyalleşmeye ilgi yetersizliği vardır. Çekingen kişilik bozukluğu ile sosyal fobiyi ayırmak ise oldukça zordur. Ayrıntılı görüşme ve psikiyatrik öykü ile tanıya gidilebilir.
Sosyal fobi tedavisi:
Sosyal fobi tedavisinde hem psikoterapi hem de farmakoterapi yararlıdır. Her iki tedavinin birlikte kullanımı daha başarılı olmaktadır.
Toplumsal kaygı bozukluğu (sosyal fobi) tedavisinde SSGİ’ler, benzodiazepinler, venlafaksin ve buspiron kullanılabilir. Çoğu psikiyatrist için ilk tedavi seçeneği SSGİ’lerdir. Benzodiazepinlerden alprazolam ve klonazepam oldukça etkilidir.
Performans durumlarıyla ilgili toplumsal kaygı bozukluğu tedavisinde performanstan yaklaşık 1 saat önce atenolol ya da propranolol gibi bir beta adrenerjik reseptör antagonisti kullanılabilir.
Sosyal fobinin psikoterapi ile tedavisinde ise davranışçı ve bilişsel yöntemler birlikte kullanılır. Bilişsel yeniden yapılandırma, duyarsızlaştırma, seanslar sırasında uygulamalar ve ev ödevleri bunlar arasındadır.
Psikoterapist ve Psikiyatrist Emine Filiz Uluhan.
Antalya Psikoterapi ve Psikiyatri Merkezi, Psikoterapi Antalya, Lara/Muratpaşa/ANTALYA.