Panik Bozukluğu Tedavisinde Psikoterapi
Panik bozukluk ve panik atak tedavisinde, başta bilişsel davranışçı terapi olmak üzere farklı kuramsal psikoterapiler, grup ve evlilik terapileri de kullanılabilir.
İlaçlar panik belirtileri, beklenti anksiyetesi ve kaçınma davranışları üzerinde etkili olsalar da yoğun anksiyete duygusu içindeki hastaya var olan durumla baş etme konusunda beceri kazandıramazlar. Psikoterapi hem bu noktada hem de gebelik veya başka bir fiziksel hastalık nedeniyle ilaç kullanılamadığı durumlarda önem kazanır.
Panik bozukluğunda bilinç dışı süreçlerin rollerinin yanı sıra bilinç düzeyinde yanlış yorumlamalar söz konusudur. Oluşan kaygı belirtileri hayati bir tehdit olarak algılanmakta, organizma bu durumdan kurtulmak için tüm gücüyle reaksiyon vermektedir.
Bilişsel yaklaşımda anksiyete, bireyin güvenliğine bir tehdit olarak algılanan ve üzerine böyle bir anlam yüklenen seçici bir bilgi işlenmesi olarak görülür. Bu bilgi işlenmesi, panik bozukluğunda bedensel duyumların felaketleştirici bir biçimde yorumlanması şeklinde olmaktadır. Burada bilişsel yapıda bedensel duyumların kalp krizi, beyin kanaması, felç geçirme, denetimini yitirme gibi en kötü tarzda algılanması söz konusudur.
Panik atağı tedavisinde 12-15 oturumluk bir psikoterapi sürecine ihtiyaç duyulur. Panik atağı ile ilgili bilişsel hatalar, hızlı solunum kontrolü, fiziksel duyumlara verilen koşullu tepkiler, korku ve kaçınma davranışları psikoterapide ele alınır. Panik bozukluğu ile ilgili bilgilendirme ve ruhsal eğitim, nefes egzersizleri, iç uyaranlarla karşılaştırma, gerçek yaşam alıştırmaları ve ev ödevleri psikoterapinin içinde sırasıyla işlenecektir.
Anksiyetede bireyin temel yorumu fiziksel ya da psikososyal tehlikedir. Bu yorum olumsuz nitelikteki otomatik düşünceler ile işlevsel olmayan tutum ve kurallardan kaynaklanır.
Panik atağın başlangıç belirtisinin ne olduğunu tanımlamak otomatik düşünceleri ve temel inancı saptamada büyük önem taşır. Panik atağında bireyin bilişsel analizi o ana özgüdür. O anda yaşanan ve etkin olan bilişi saptamak tedavide yol göstericidir.
Panik bozukluğunun tedavisinde bilişsel davranışçı terapide, hastanın bilişlerinin farkında olması ve bunları alternatif düşüncelerle değiştirmeyi öğrenmesi hedeflenir. Bedensel duyumlarını diğer kişilere göre daha kolay felaketleştiren panik hastaları bilişsel değişiklikler ile tedavi şansını yakalayacaklardır. Bilişsel davranışçı terapi ile panik bozukluk tedavisinde öncelikle son panik atağı tablosu ele alınarak, hastanın atakla ilgili tanımları, yorumları, yorumlarına yönelik kanıtları terapistin karşıt yorum ve kanıtları çerçevesinde tartışılır. Daha gerçekçi yorumlar ve imgeler yapılandırılmaya çalışılır. Korku duyumlarını arttıran, oluşan belirtilerle düşünceler arasındaki ilişkiyi gösteren, güvence arayışına yönelik davranışları durdurmayı amaçlayan yapılandırılmış oturumlar psikoterapinin özünü oluşturur.
Gevşeme egzersizleri hastanın belirtileri kendisinin denetleyip, kontrol altına alabileceğini görmesi açısından önemlidir. Alternatif düşüncelerin geliştirilmesinde de gevşeme tekniklerinin büyük rolü olur. Nüks etmeyi önleme de ise anksiyete kaynağı olacak ya da panik atağını başlatacak etkenler üzerinde durularak, bunlarla baş etme yolları öğretilir.
Gevşeme egzersizlerinde, bireylerin kendilerine özgü anksiyete belirtilerini tanıyarak, bunu gevşemeyi sağlayacak bir ipucu olarak kullanmalarını sağlamak hedeflenir. Bu sayede fizyolojik olana odaklanarak panik atak denetime alınmaya çalışılır. Amaç anksiyeteyi en yüksek düzeye ulaşmadan durdurmaktır. Yaygın anksiyete ve panik atak tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir.
Göğüs-karın solunumunu öğreten solunum egzersizleri de panik atağı kontrol altına almakta çok etkilidir. Karnın kalkış ve inişini görecek şekilde dakikada 9-10 kez yavaşça burundan nefes alıp, 1-2 saniye tutarak yavaşça vermeye dayalı nefes egzersizleri hiperventilasyonu durdurarak panik belirtilerini uzaklaştırır. Kese kâğıdı solunumu da hiperventilasyonu kontrol altına almakta büyük fayda sağlar. Solunum egzersizleri grup terapilerinde de sıklıkla kullanılır.
Hiperventilasyon yaptırarak panik atağını oluşturup, arkasından onu denetlemeyi öğreten çalışmalar ve kişinin oluşmasından kaçındığı ve korktuğu fizyolojik değişiklikleri kendi iradesi ile oluşturarak olabileceğin en kötüsünü göstermeye yönelik tersine niyetlendirme çalışmaları da panik bozukluk tedavisinde bilişsel davranışçı terapiler arasında yer alır.
Bilişsel davranışçı grup terapileri de panik atağı tedavisinde etkili bir yöntemdir. Grup dinamiği içinde düşünce, duygu ve davranışlar arasındaki etkileşim ele alınır. Grup terapisinin bireysel terapiye göre katkısı, grup üyelerinin birbirleriyle kurdukları ilişki ve birbirlerine gösterdikleri ilginin, toplumsal güç ve bağlılık çerçevesinde motivasyonu arttırmasından gelir. Panik belirtilerini denetleyebilme yeterliliğini geliştirme odaklı 5-10 kişilik gruplar panik atak tedavisinde çok iyi sonuçlar vermektedir.
Panik bozukluğu tedavisinde psikodinamik psikoterapiler de kullanılmaktadır. Burada panik bozukluğunda rol oynayan ayrılık anksiyetesi, patolojik savunma düzenekleri, davranışsal inhibisyon, bağlanma biçimleri ve bağımlılık-bağımsızlık çatışmaları gibi dinamik etkenler ele alınır. Korku verici, şiddet uygulayan, eleştirel ve aşırı kontrolcü ebeveyn tutumlarının panik bozukluğu gelişiminde rolleri olduğu bilinen gerçeklerdir.
Sonuç olarak diyebiliriz ki psikoterapiler bireyin yaşamını yeniden düzenleyip biçimlendirerek, panik atak tedavisinde kalıcı iyileşmeler sağlamakta, yineleme oranlarını düşürmektedir. Bu bakımdan ilaç tedavilerine ciddi bir alternatiftir. İlaç kullanımını gerektiren vakalarda da birleşik tedavi olarak etkinliği arttırmaktadır.
Panik Atak Tedavisi Antalya.
Panik Bozukluğu Tedavisi Antalya.
Antalya psikiyatri Merkezi.