Stres Nedir, Sonuçları Nelerdir
Stres, dıştan gelen gerçek ya da hayali uyaranlara insanın verdiği tepkidir. Burada vücudun kendi dengesini koruma amacı vardır.
Bir miktar stres genel bir uyarılmışlık yaratarak potansiyelimizi açığa çıkaran motivasyon kaynağı olarak gelişmemize yardımcı olsa da stres deyince çoğu kez olumsuz yönleri akla gelir.
Bir olayın ya da dışsal bir tehditin stres olarak algılanıp algılanmaması kişinin baş etme ve savunma mekanizmaları, algılama, düşünme, dürtüsel eğilim ve dış olaylara bakış açısına göre değişir.
Stres karşısında nöroendokrin sistem aktive olarak vücudu korumaya çalışır. Artan glukokortikoid ve katekolamin salınımının amacı kan şekerini yükselterek beyne ve sinir dokusuna enerji sağlayıp strese karşı dayanma kapasitesini arttırmaktır. Bu gerçekleşirken adrenalin ve noradrenalin salgısı artmakta, üreme, büyüme ve tiroid hormonları arasındaki bağlantı bozulmakta, serbest insülin seviyesi yükselmekte, tüm bunların neticesinde de kan basıncı, kalp atımı ve solunum sayısında artış olmakta, metabolik sendrom gelişerek (insülin direnci, obezite, kan yağlarında yükselme, hipertansiyon) kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlamaktadır.
Yoğun ve kronik stresten beyin de ciddi biçimde etkilenmekte, beynin adaptasyon yeteneği zayıflamakta, bilişsel ve duygu durumu bozuklukları gelişebilmektedir. Melanokortin, dopamin ve seratonin döngülerindeki değişiklikler beyin fonksiyonlarındaki bozulmanın sebebi olarak gösterilmektedir.
Öfke, kaygı, keder, değersizlik hissi, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, alkol ve madde bağımlılığı, konsantrasyon ve uyum bozukluğu gibi rahatsızlıklar stresin neden olduğu psikolojik ve psikiyatrik bozukluklardır.
Stresin sonuçları arasında yüksek tansiyon, diyabet, ülser, kolit, kanser, beyin felci, kalp hastalıkları, kronik yorgunluk sendromu, kilo kaybı ya da kilo alımı, kas ağrıları, yara iyileşmesinde gecikme, enfeksiyonlara yatkınlık gibi fiziksel rahatsızlıkları da sayabiliriz.
A tipi kişilik ile stres arasında bir ilişki vardır. Mükemmeliyetçilik, yarışmacılık, aşırı çalışma, acelecilik, hızlı ve çok konuşma, sabırsızlık ve agresiflikle karakterize A tipi kişiliğe sahip kişiler yoğun stres altında kalırlar ve kalp hastalıklarına daha yatkındırlar.
Yapılan psikolojik çalışmalar kadınların daha fazla kronik stres yaşadığını, stres karşısında erkeklere göre daha dayanıksız olup, stresin sonuçlarından daha çok etkilendiklerini göstermektedir.
Kaygı (anksiyete) bozuklukları ve depresyon stresin neden olduğu en önemli ve sık iki psikiyatrik rahatsızlıktır. Kronik stres, stresli yaşam olayları ve yoğun stresli bir dönemi takiben depresyon gelişimi çok sıktır.
Stresin neden olduğu hastalıklardan travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) adı üzerinde tipiktir.
Stres, panik bozukluk ve alkol bağımlılığının başlaması ve devamında da büyük role sahiptir.
Şizofreninin ortaya çıkışı ve remisyondaki vakanın alevlenmesinde kişiler arası stres etkili bir faktördür.
Stresle başa çıkmada alkol, sigara ya da herhangi bir madde kullanma alışkanlığı kazanma, aşırı yemek yeme, kontrolsüz alışveriş sıklıkla kullanılan etkisiz ve zararlı yöntemlerdir.
İçe kapanıp, pasifleşerek sorunlarınızı yok sayarak, sorunlarınızla yüzleşmekten kaçınmanız da stresle başa çıkmada hiçbir işe yaramayacak, sorunuzu derinleştirecektir.
Aşırı tepkisel davranmanız, öfke ve hiddet ile kırıcı davranışlara yönelmeniz de stresle başa çıkmada istemediğimiz davranışlardır.
Stresi azaltma, stresten korunma, stresle baş etmede öncelikle zamanı yönetmeyi öğrenmelisiniz. Acil durum planları hazırlamanız, bir sonraki gün için akşamdan hazırlanmanız, çalışma, eğlenme, dinlenme vakitlerinizi organize etmeniz, hobilerinize zaman ayırmanız, temponuzu yavaşlatmanız stres yönetiminde etkili yöntemlerdir.
Stresten korunma için doğru probleme odaklanın, problem çözme becerilerinizi geliştirin.
Stresi azaltmak, stresle etkili biçimde baş etmek için aşırı kuralcı ve mükemmeliyetçi olmayın, iyimser olun, affedici ve hoşgörülü olun, hayır demeyi bilin, kendinizi sevin, kendinizi aşırı eleştirmeyin, aşırı genellemelerden kaçının.
Kişiler arası ilişkileri geliştirmeniz, dertlerinizi ve duygularınızı paylaşmanız, sosyal etkinliklerde bulunmanız da stresten korunmada etkili yöntemlerdendir.
Düzenli ve kaliteli uyku, düzenli ve dengeli beslenme, çay, kahve, kola gibi kafeinli içeceklerden uzak durma, fiziksel aktivite, egzersiz ve spor alışkanlığı kazanma, gevşeme ve nefes egzersizlerini öğrenme de stresle baş etmede önemli rol oynayacaktır.
Tüm bunları yapmanıza rağmen stresinizi yenemiyorsanız fiziksel ve ruhsal sağlığınız etkilenmeden profesyonel bir destek almalısınız.
Strese bağlı psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisi, stres yönetimi, stres yönetimi eğitimi, stresle baş etme yollarını öğrenme için Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimiz uzman psikiyatrist ve psikolog kadrosuyla yanınızdadır. Stres yönetimi eğitimlerimiz 5-10 kişilik gruplar halinde aktif olarak sürmektedir.
Psikiyatri Antalya, Antalya Psikoterapi Merkezi, Lara/Muratpaşa/Antalya, Antalya 2015.
Psikiyatrist ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.