Empatik İletişim

empatik iletişimİnsan, yaşamının büyük bir kısmını iletişim halinde geçirir. Bilginin, duyguların ya da düşüncelerin aktarılma süreci iletişimi ifade eder. İletişim sadece konuşma değildir. Birisiyle iletişim halindeyken sözlü ya da bedensel tüm davranışlarınız iletişimin bir parçasıdır.

Konuşurken göz temasında bulunmak, ses tonunu ayarlamak, zaman zaman durup karşı tarafa söz hakkı vermek, beden dilini kullanmak ve aktif bir dinleme halinde olmak iletişimde büyük önem taşır. Empati, iletişimde anlayışı artırarak sağlıklı bir iletişimin temelini oluşturur. İnsanlar iletişim kurarak var olmayı, değerli hissetmeyi, sevmeyi, sevilmeyi ve kabul görmeyi ister. Empatik bir iletişimde, kişinin kendini değerli hissedebilmesi için anlama ve anlaşılma ihtiyacının giderilmesi önemlidir.

İnsanın kendini karşısındakinin yerine koyması ve onun duygu, düşünce ve davranışlarını anlaması, hissetmesi ve bu durumu karşısındakine iletme sürecine “empati “ denir. Empati kelime kökeni olarak Yunanca empathia kelimesinden türemiştir. “Em” anlam olarak “…in içinde” ve “pathia” ise “hissetme” anlamına gelir ve bu iki kelimenin birleşiminden empati oluşmuştur. Her bireyde empati düzeyi farklıdır. Fakat empati geliştirilebilen bir özelliktir.

Empati kurabilen bir kişi dengeli ve duygusal olarak gelişmiş kabul edilir. Hayata karşı farkındalığı yüksek, anlayışlı ve hoşgörülüdür. Uysal, sosyal ve çevresiyle ilgilidir. Karşısındakini gerçekten dinler. Sabit fikirlerden uzak durabilir ve esnek kararlar alabilir. Empati becerisi, partnerinizin hislerini anlayabilmenizi ve ona destek olmanızı sağlar. Bu da aranızdaki sevgi bağının derinleşmesine yardımcı olur. Empati kurduğunuz kişi ise, anlaşıldığını ve önemsendiğini hisseder. Aynı zamanda bireyler arası görüş ayrılıklarının yönetiminde de önemli bir rol oynar. Çünkü empati kurmak, farklı bakış açısına sahip bireyleri anlayabilmeye yardımcı olur. Her iki tarafın da kendini ifade etmesini sağlar ve çatışmaların yapıcı bir şekilde çözümlenmesine olanak sunar. Empati kurabilmek, iletişiminizin güçlenmesine ve farklı bakış açılarını anlamanıza yardımcı olur.

Empatik iletişim sürecinde; kendinizi onun yerine koymak, olayları karşınızdakinin bakış açısıyla ele alabilmek, duygu ve düşünceleri doğru algılamak ve karşınızdakine empatik anlayışı geri bildirimle verebilmek önemlidir. Eğer karşınızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini anladığınızı düşünüyor ama ona ifade edemiyorsanız empati süreci oluşmamıştır. Bu süreçte hem verici hem de alıcı empatik davranışların bir bütün içinde gösterilmesi gerekir. Ayrıca iletişimde fiziksel, duygusal ve düşünsel yönden empati gerçekleştirebilmek önemlidir. Örneğin, adres tarifi isteyen bir kişiye kendinize göre yön tarifi veriyorsanız fiziksel anlamda empati kuramıyorsunuz demektir. Ya da farklı kültürlere özgü davranışları anlamıyorsanız düşünsel yönden empati oluşmamıştır. Bir başkası üzüldüğünde siz aksine seviniyorsanız ya da ilgilenmiyorsanız duygusal yönden empati gerçekleşmiyor demektir.

Empati ve Sempati Farkı Nedir?

Empati ve sempati karıştırılan iki kavramdır. Empatide, karşınızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru anlamak önemlidir. Aynı duygu ve düşünce içinde olmanız anlamına gelmez. Hak verme zorunluluğunuz yoktur. Duygusal dalgalanmalardan uzak, herhangi bir onaylama yapmadan, yargılamadan, ayrıştırmadan bazen sadece dinlemeniz yeterli gelir. Empati bilinçli yapılan bir eylemdir. Sosyal ilişkiler için önemli bir beceridir. İletişimi kolaylaştırarak, güven ortamı oluşmasını sağlar. Problemlerin daha rahat ifade edilmesinde etkilidir. Özellikle psikolojik rahatsızlığı olan bireylerin iyileşme sürecinde empati büyük önem taşır. Kişinin yalnız olmadığını hissedebilmesi, duygu ve düşüncelerinin kabul edilebilir olması ve önemsendiğini fark etmesi iyileşme sürecinde etkilidir.

Sempati ise, içinde bulunulan durum her ne olursa olsun sadece sempati kurduğunuz kişinin bakış açısıyla olayları ele alırsınız. Karşı tarafın hissettiğini aynen hissetme durumu vardır. Onunla aynı duygulara ve düşüncelere sahip olursunuz. Bir onaylama mevcuttur. Karşı taraf her halükarda haklıdır. Yargılama vardır. Duygu ve düşünceler üzerine yorum yapılır.

Empati kelimesi TDK’da duygudaşlık, sempati kelimesi ise sıcakkanlılık olarak tanımlanmıştır. Empati, zor kazanılan bir iletişim yeteneğiyken; sempati ise doğal bir koruma ve kollama ihtiyacıdır. Empati yaparken karşınızdaki kişinin düşünce ve davranışlarını onun yaşantısı üzerinden anlamaya çalışırken, sempatide kendinizi onun yerine koyarak olayları kişiselleştirirsiniz. Karşınızdaki kişiyle özdeşleştiğiniz durumlarda onunla birlikte duygu yoğunluğu yaşarsınız. Bu durum kendi benliğinizden uzaklaşarak, karşı tarafın doğru ya da yanlış yaptığını ayırt etmeksizin mantıklı düşünmenizi engeller. Böylece sempati, sağlıklı bir iletişim kurmanıza engel oluşturur. Bu engeli aşabilmenin en önemli yolu da empatiyi daha fazla geliştirerek, kendi perspektifinizden çıkarak olayları karşı tarafın gözüyle bakmaya ve anlamaya çalışmaktır.

İletişimi Güçlendirebilmek İçin Öneriler:

*Dinleme becerilerinizi geliştirmeye odaklanın. Aktif bir dinleyici tüm dikkatini karşısındaki kişi üzerine yoğunlaştırır. Göz teması kurarak “iletişimde tüm dikkatimle sendeyim” mesajını beden diliyle verebilirsiniz. Ara sıra onaylayıcı bir şekilde başınızı sallayarak, anladıklarınızı karşı tarafa özetleyebilirsiniz. Bu davranış iletişiminizin kuvvetlenmesini sağlar.

*Öğüt vermekten ve yönlendirme yapmaktan kaçının. Her kim ile iletişim halindeyseniz karşınızdaki kişiye öğüt vermeye çalışmak ve yönlendirmek iletişimin kesilmesine neden olur. “ Şunu böyle yap, yorgunum diyeceğine erken yat, paranı çok harcama biriktir.” Şeklinde geçen diyaloglar iletişimin güçlenmesini engeller.

*Karşınızdaki kişiyle açık ve net konuşun. Anlaşılır ve basit bir dil kullanarak karşınızdaki kişinin sizi daha rahat anlamasına yardımcı olun.

*Karşınızdaki kişiyi yargılamayın. Eleştirilmek, yargılanmak ya da alay edilmek karşıdaki kişinin kendisini anlaşılmamış ve çaresiz hissetmesine yol açar. Bu tarz davranışları özellikle de çocuklarınızla iletişim halindeyken yapmamaya özen gösterin. Çocuğun kendilik algısı üzerinde olumsuz bir etki yaratır. Özgüveni sarsıldığı gibi okul başarısını da olumsuz yönde etkiler.

*Karşınızdaki kişiyi teselli etmeye çalışmayın. “ Aldırma geçer gider, bunlar da dert mi, başka şeylerden konuşalım gibi “ söylemlerle konuyu değiştirmeye çalışmak kişiye önemsenmemiş ve kendini anlaşılmamış hissettirir. Dinlemeden verilen teselli mesajları karşınızdaki kişinin problemlerini küçümsediğiniz duygusu oluşturabilir.

*İletişimde ben dilini kullanın. Sizi rahatsız eden bir durum karşısında tepkinizi karşı tarafa iletmekte güçlük yaşayabilirsiniz. Bu tür durumlarda kendi duygularınızı ben dili ile ifade etmek sorunu çözümlemenize yardımcı olacaktır. Örneğin, eşiniz ev işlerinde size destek olmuyor ve siz, bu durumdan çok rahatsız oluyorsunuz. Bu durumu ifade ederken sen dili ile ifade biçimi “ hiçbir işe yardım etmiyorsun senin yüzünden çok yoruluyorum.” şeklinde olursa karşı tarafı suçlayıcı ve savunmaya iten bir duruma neden olur. Fakat bunun yerine ben dili ile ifade ederken “ yorgun hissediyorum ve seninle birlikte vakit geçirebilmek için mutfak temizliğinde yardıma ihtiyacım var.” diyerek iletişiminizi güçlendirebilirsiniz. Ben dili ile hitap, karşı tarafa kendinizi dinleme olasılığını artırır ve soruna yönelik kızgınlığın asıl sebebinin anlaşılmasını sağlar.

*Duygusal patlamalardan kaçının. Duygusal kontrolü sağlamak ve sakin bir şekilde kalabilmek iletişiminizi yapıcı bir hale getirir.

*Kültürel farklılıklara karşı anlayışlı olmaya çalışın. Farklılıkları anlamaya çalışmak ve saygı duymak çok önemlidir. Kültürel duyarlılık göstermek iletişiminizi olumlu yönde etkileyecektir.

Psikolog Funda Buharalı.

Psikoterapi Antalya, Antalya Psikoterapist.