Çocuk Psikolojisinde 2 Yaş Sendromu
Psikososyal gelişimde önemli yer tutan 2-3 yaş dönemi, bebeklikten çocukluğa geçiş dönemidir.
16-42 ay arasında görülen, “2 yaş sendromu” olarak da isimlendirilen bu dönem, çocuk psikolojisinde çok önemli olup, anne babalar ve çocuk için zorlu bir süreçtir.
Yürümeye ve konuşmaya başlayan çocuk için bireyselleşmenin ilk adımlarıdır 2 yaş dönemi. Motor gelişimi arttıkça hareketlenen bebek, bağımsızlığının farkına varmıştır. Kendisini, çevresini keşfedecek, sınırlarını zorlayacaktır. O döneme kadar anne ve babasına tamamen bağımlı olan bebek, kendi başına hareket ettiğini görmüştür. Artık kendini ifade etmek durumundadır. Son derece meraklı, enerjik ve yeni keşifler peşindedir.
Anne ve çocuk arasında çekişmenin başladığı dönemdir 2 yaş dönemi. Bağımsız davranabildiğini keşfeden bebek gemileri yakmış, kırılma noktasını aşmıştır. Bireyselleşme çabası içinde, anne babaya ait olmak yerine onlardan uzaklaşmak isterken, annenin yardımına muhtaç olduğunun da farkındadır. Bundan dolayı başkaldırma, isyan ile boyun eğme arasında bocalar durur.
Çocuk için bocalama ve kararsızlığın doruğa çıktığı dönemdir 2-3 yaş arası. İnatlaşma, ısrarcı davranma, huysuzlaşma, isteklerini zorla kabul ettirme gayreti öne çıkmaktadır.
Ebeveynler 2 yaş dönemi çocuk psikolojisi özelliklerini iyi bilmeli, bu süreci doğru yönetmelidirler. Tersi durumda çocuk derinden etkilenecek, anne babanın sinirleri alt üst olacaktır.
2-3 yaş dönemine özgü karşıt duygular arasında gidiş geliş, tipik olarak tuvalet eğitimi ve beslenmede kendini gösterir. Çişini ve kakasını istediği zaman tutup, istediği zaman bırakabilmeyi keşfeden bebek, hem bir güç elde etmiştir hem de bundan büyük haz duymaktadır. Dışkı çocuk için değerli bir nesne, kendinden bir parçadır. Kirli bez ona rahatsızlık vermez. Çişin, kakanın sıcaklığı, kokusu hoşuna bile gidebilir. Bundan dolayı tuvalet eğitiminde çocukla inatlaşmamalıdır. Tuvalet eğitimine hazır olmayan çocuğa, temiz ve titiz bir anne tarafından baskı ve zorlama uygulanması, çocuk psikolojisi açısından en kritik durumdur. Bu durumda çocuk iyice inatlaşarak anneye direnecek ve olmadık yer ve zamanda altını kirletecek ya da ona boyun eğerek anneyi memnun etme yoluna gidecektir. Her iki durumda ileri dönemlerde psikopatolojilere zemin hazırlar. Çünkü çocuğun bağımsızlığına ket vurulmuştur.
2 yaş sendromunun en büyük çatışmalarından biri de beslenme konusudur. Yemek konusunda ısrarcı olmak, döküp saçacak endişesiyle çocuğun kendi yemesine izin vermemek, zorla ağzını açtırıp yedirmek çocuğun bağımsızlaşma çabalarına darbedir. Bu durumda çocuklar inatlaşarak, tepki olarak yemeyi reddedebilir. Yemeği ağzında tutma, tükürme sık gözlenen durumlardır. Çocuk açken tabağı önüne koyup, ellemesine, ağzına götürmesine izin vererek kendini doyurma başarısını tatmasına izin vermek, hevesini alınca da sizin beslemeniz en iyi yöntemdir. Beslenmesi için ihtiyacı olan fakat tadını beğenmediği yiyecekleri de sevebileceği yiyeceklerin arasında ve farklı şekillerde sunmak gıda reddini önleyebilir.
Çocuklarda 2 yaş döneminin tipik davranış değişiklikleri şunlardır.
- Aşırı inatçılık.
- Ağlama, isteklerini ağlayarak, tepinerek yaptırmaya çalışma, öfke nöbetleri.
- İştah azalması, uyku düzeninde değişme.
- Huysuzluk.
- Elindeki oyuncak veya ev eşyalarını yere atma, fırlatma.
- Hayır kelimesini sıklıkla kullanma.
- Anne babaya ya da çevresindeki kişilere vurma, saldırma.
- Kendi saçını çekme, yüzünü tırmalama gibi kendine zarar verici davranışlar.
Çocuk gün içinde enerjisini boşaltacak aktivitelerde bulunmuyorsa, kardeş kıskançlığı söz konusuysa, beslenme, temizlik ve tuvalet eğitimi konusunda baskı uygulanıyorsa, anne baba sürekli “kırarsın”, “dökersin”, “kirletirsin”, “düşersin” gibi söylemlerle aşırı koruyucu ve engelleyici tutum sergiliyorsa, aile içi huzursuzluk ve şiddet varsa, anne baba çocuğa karşı ilgisiz ise 2-3 yaş dönemi oldukça sıkıntılı geçer.
Ebeveynlar 2-3 yaş çocuk psikolojisi özelliklerini ve çocukla nasıl mücadele edeceklerini bilirlerse sorunlar kısa sürede çözülecek, krizler büyümeden önlenecektir. Bağımsızlaşma çabaları engellenmemiş, sağlıklı nesiller yetişmesine zemin hazırlanacaktır.
2 yaş dönemi çocuğuna yaklaşım tarzı şöyle olmalıdır.
- Anne baba olarak bu dönemin psikososyal gelişimde önemli bir basamak ve doğal bir süreç olduğunu bilin, çocuğun davranışlarını normal karşılayın.
- Çocuğunuz ahlaki ve toplumsal kuralları öğrenmeye henüz hazır değildir. Çok katı kurallarla eğitim ve terbiyeden kaçının.
- Çocukla inatlaşmayın.
- Çocuk ısrarla bir şeyi almak ya da yapmak için tutturursa, işin kolayına kaçarak istediğini yapıp, krizi önlemeye çalışmayın. İlginizi ona yoğunlaştırmadan, sakince bekleyin. Olumsuz davranışı bittiğinde ilginizi gösterin, anlayacağı dille neden istediğini yapmadığınızı belirtin. Ağlayarak ya da tepinerek istediği şeyi almasına ya da yaptırmasına asla izin vermeyin.
- Çocuğa bağırmak, cezalandırmak ya da şiddet uygulamaktan kesinlikle kaçının.
- İnatlaşan, tutturan, huysuzluk yapan çocuğa temel yaklaşım ilgisini, dikkatini başka yöne çekmektir. 2-3 yaş çocuğunun dikkatini başka yöne çekmek çok kolaydır.
- Çocuğun tuvalet eğitimi için en uygun zamanı kollayın. Çocuk bunu sözel olarak ve hareketleriyle ifade ediyorsa tuvalet eğitimine başlanabilir. Sırf zamanı geldi diyerek çocuğun hazır olmadığı bir dönemde eğitime başlamak ve tuvalet eğitiminde çocukla inatlaşmak büyük hatadır.
- 2-3 yaş çocuğu sorgulama dönemindedir. “Bu ne?” “Niye?”, “Neden?” sorularını bıkıp usanmadan size soracaktır. Ne kadar yorgun olursanız olun çocuğun sorularını yanıtsız bırakmayın, terslemeyin. Çok daralırsanız, çok yorgun olduğunuzu, dinlenmeye ihtiyacınız olduğunu, sorularını sonra cevaplayacağınızı söyleyin.
- 2 yaş dönemindeki çocuklar karanlık, köpek, yılan, gök gürültüsü gibi şeylerden korkarlar. Onların korkularına saygı duyun, gerekli önlemleri alın. “Korkacak bir şey yok” yerine “Ben senin yanındayım, seni korurum” mesajını verin.
- “Düşersin”, “ Canını acıtırsın”, “Hastalanırsın” gibi uyarılarla çocuğu fazla korkutmanız, cesaretsiz ve güvensiz olmasına yol açabilir.
- Çocuğa karşı kullandığınız “hayır” ları mümkün olduğunca azaltın. Onun yerine alternatifler sunun. “Dışarısı çok soğuk, dışarıda salıncakta sallanamayız ama odanda oyuncaklarınla oynayabiliriz” gibi.
İşin özeti bu dönemin geçici olduğunu bilmeniz, çocuğunuzdaki olumsuz davranışların nedeninin çocuktaki gelişme dönemine bağlı olduğunu kabul etmenizdir. Anne baba olarak bu süreçteki sorunlarla baş edemezseniz profesyonel yardım almak gerekir.
Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezi olarak uzman psikiyatrist, psikolog kadromuzla çocuğunuzun her türlü psikolojik sorununda çözüm için yanınızdayız.
Antalya psikiyatri ve Antalya psikoterapi merkezimiz çocuk, ergen ve yetişkin psikiyatrisi, çocuk psikolojisi, çocuk psikiyatrisi, aile danışmanlığı, çocuk ve ebeveyn eğitimleriyle çağdaş ruh sağlığı çözümleri sunar.
Psikiyatri Antalya, Antalya Psikoterapi Merkezi.
Çocuk ve Ergen Psikolojisi Antalya.
Yetişkin ve Çocuk Psikiyatrisi Antalya, Yeşilbahçe mahallesi, Muratpaşa/Antalya.