Grup Psikoterapisi Nedir
Grup psikoterapisi, uzman bir terapist liderliğinde, gruptaki her birey ve grubun kendisi için maksimum tedavi edici etkiyi hedefleyen, bu amaçla en uygun bireylerin bir araya getirilerek çalışıldığı özel bir psikoterapi yöntemidir.
Etkili ve ekonomik bir psikiyatrik tedavi yöntemi olan grup terapisinde, ruhsal yönden sıkıntıda olan bireyleri rahatlatırken grup içindeki terapötik güçlerden, üyeler arasındaki yapıcı etkileşimlerden ve eğitimli bir psikoterapistin girişimlerinden faydalanılır.
Grup psikoterapisi ile tıbbi hastalıklar, madde istismarı, şizofreni ve majör duygulanım bozuklukları gibi bir çok psikiyatrik hastalık tedavi edilebilir. Gruptaki bireylerin karşılıklı desteği, bireyin psikolojik sorunları konusunda rahatlaması, psikolojik yardım isteyen bireyin izolasyon çemberinden kurtulması, hastalığı ile ilgili doğru bilgi ve örneklere ulaşması tedavi sürecinde çok faydalı olur.
Grup psikoterapisi çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz.
1)Destekleyici grup terapi.
2)Analitik yönelimli grup terapi.
3)Grup psikoanalizi.
4)Transaksiyonel grup terapi.
5)Davranışsal grup terapi.
Genelde haftada 1-3 kez uygulanan grup psikoterapileri ile psikozlar, anksiyete bozuklukları, kişilik bozuklukları, fobiler ve cinsel sorunlar tedavi edilmeye çalışılır. Günlük yaşam sorunları, iletişim sorunları, çift sorunları, çocuk sorunları, aile sorunları ve kişisel gelişim amaçlı grup terapileri de yaygındır.
Grup psikoterapisi için kesin kontrendike durumlar yoktur. Antisosyal hastalar gruba uyum sağlamada zorluk çekecek en önemli gruptur. Manik ve yıkıcı olan hastalar, sanrıları bulunan hastalar farmakolojik kontrol altına girmeden gruba alınmamalıdır.
Grup terapileri en az 3 üye ile yapılır. 15 kişilik büyük gruplarda da uygulamalar mümkündür. Bir grup seansı genel olarak 1 ile 2 saat sürer ama zaman sınırlaması sabit olmalı, buna uyulmalıdır. Haftalık seanslar en çok tercih edilen durumdur.
Yaklaşık 40-50 yıl önce oldukça popüler olan, grubun 12 ila 72 saat boyunca sürekli toplandığı maraton gruplar günümüzde hemen hemen kullanılmamaktadır.
Grupları oluştururken birçok psikoterapist farklı tanısal kategorilerden, farklı yaş, eğitim, sosyal ve kültürel seviyelere sahip hastalardan ve farklı cinsiyetlerden seçim yapmaya çalışarak heterojen bir aktivasyon sağlamayı hedefler. Çocuk ve ergenlerde ise genelde kendi yaş grupları ile çalışma tercih edilir.
Grup terapisinde açık ve kapalı grup kavramları da bilinmelidir. Kapalı gruplarda belirlenmiş sayıda ve bileşimde hasta vardır. Bir üye ayrılırsa yeni bir üye kabul edilmez. Açık gruplar ise değişken ve daha akıcı olup, üyelerin değişmesi ve grubun sayısının azalıp çoğalması mümkündür.
Bir grup terapistinin aktif mi veya pasif mi olması gerektiği konusunda farklı fikirler olsa da genel görüş terapistin rolünün temel olarak kolaylaştırıcı olmasıdır. Tedavi ve değişimin temel kaynağı grup üyelerinin kendileridir. Terapist sadece teknikleri uygulayan bir uzmanın ötesine geçmeli, kişiliği, sıcaklığı, empati gücü ile kuvvetli bir değişim tetikleyicisi olmalıdır.
Grup psikoterapisinde aşağıdaki etkiler nedeniyle tedavi gerçekleşir:
1)Dışa vurma: Acı veren bir deneyim veya çatışma gibi bilinç dışına itilmiş bir materyal grup sırasında hatırlanarak, yeniden yaşanabilir. Bu deneyim içgörü kazandırır.
2)Kabullenme: Bir bireyin grubun başka üyeleri tarafından kabul edilmesi, farklı görüşlerin tolere edilmesi, bireyin kendini sansürsüz ifade edebilmesi tedavi üzerinde olumlu katkı yapar.
3)Yardımseverlik: Grup içinde bir üyenin, başka bir üyenin gereksinimini görerek yardım etmesi, başkalarına vermenin değerli olduğunu anlamayı sağlar ve rahatlama getirir.
4)Duygusal boşaltım: Katarsis olarak adlandırılan bu durum, baskılanmış fikir ve düşüncelerin ifadesiyle elde edilen duygusal rahatlamadır.
5)Bağlılık: Grubun ortak bir hedefe doğru ‘’biz’’ duygusunu kazanması pozitif terapötik etkilidir.
6)Karşılıklı doğrulama: Kişi kendisinin kavramsal görüşünü diğer grup üyeleriyle karşılaştırarak kavramsal çarpıtmalarını düzeltme şansı yakalar.
7)Bulaşma: İyilik bulaşıcıdır atasözümüzdeki gibi bir duygu ifadesinin benzer bir duyguyu başka bir üyede uyardığı süreçtir.
8)Ailesel düzeltici: Bazı üyeler için grup esas aile yerini alır ve aile içi çatışmalar grup etkileşimi yoluyla psikolojik olarak değerlendirilebilir.
9)Empati: Bir grup üyesinin kendisini bir başka grup üyesinin yerine koyabilerek onun düşüncelerini, duygularını ve davranışlarını anlayabilmesidir.
10)Tanımlama: Kişinin başka bir kişi veya nesnenin özellik ve niteliklerini kendi ego sistemine kattığı bilinçdışı bir savunma düzeneğidir.
11)Taklit: Bir kişi gruptaki diğer bireyi rol model alabilir.
12)İçgörü: Birey grup etkileşimi içinde kendi psikodinamiğinin ve yanlış uyumsal davranışlarının farkına varır.
13İlham alma: Grup üyeleri terapi boyunca iyimserlik hissi kazanarak sorunu aşma kapasiteleri olduklarının farkına varırlar.
14)Etkileşim: Grup üyeleri arasında fikir ve duyguların serbestçe dolaşımı etkin iletişim olup tedavi edicidir.
15)Yorumlama: Psikoterapistin bir bireyin direnci, savunmaları ve sembollerinin anlamı veya önemini ortaya koyduğu süreçtir. Bu sayede grup üyeleri davranışlarını anlayabilecekleri bir bilişsel çerçeve kazanırlar.
16)Öğrenme: Grup terapisi sürecinde bireyler sosyal beceriler, cinsel davranışlar ve psikolojinin temelleri gibi birçok konuda bilgiler alırlar.
17)Gerçeklik testi: Kişinin kendisi dışındaki dünyayı tarafsız biçimde değerlendirme yeteneğini kazanmasıdır.
18)Aktarım: Duygular, düşünceler ve isteklerin hastanın geçmişinden bir nesneyi temsil etmeye başlayan terapiste aktarılmasıdır. Bir sonraki aşamada ise çoklu aktarım denilen süreçle grup üyeleri arasında da aktarımlar olur.
19)Evrenselleştirme: Hasta tek sorunlu kişinin kendisi olmadığının farkına varacak, başkalarının da benzer sıkıntılar yaşadığını görerek yalnız olmadığını fark edecektir. Bu başlı başına tedavi edici bir etkendir.
20)Açığa çıkarma: Kişisel sırların paylaşımı kişilerin günah ve suçluluk hislerinin azaltır. Baskılanmış hisler, fikirler veya olayların diğer grup üyelerine ifade edilmesi tedavi edicidir.
Yurt dışında belirli bir sorun ve yaşam kriziyle başa çıkmaya çalışan kişilerden oluşan ve belirli bir amaçla organize edilmiş kendi kendine yardım grupları oldukça yaygındır. Burada psikodinamik çatışmalara, kişilik değişimine odaklanmadan bireylerin duygusal sağlığını iyileştirme ve kendilerini daha iyi hissetmeleri amaçlanır. Grup üyelerinin tümünde aynı sorunlar vardır ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşırlar. İsimsiz Alkolikler, İsimsiz Kumarbazlar, İsimsiz Fazla Yiyenler gibi grupları buna örnek verebiliriz. Son dönemlerde kendi kendine yardım grupları ile terapi grupları birleşmeye başlamış, kendi kendine yardım grupları üyelerinin istenmeyen davranışlarından vazgeçmeleri sağlanır olmuştur.
Kombine bireysel ve grup terapisi uygulanan hastalar da vardır. Kombine terapi özel bir tedavi yöntemi olup, zaman zaman grup seansıyla desteklenen bireysel terapi veya katılımcının zaman zaman bir terapistle tek başına görüştüğü grup terapisi yöntemi değildir. Sistemli bir uygulama ile grup deneyiminin anlamlı bütünlüğünü, bireysel seanslarla birleştirerek karşılıklı geribildirim almaya dayanan komplike bir tedavi yöntemidir.
Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi olarak grup psikoterapisini yaygın olarak kullanıyoruz. Eğitim amaçlı gruplarımız olduğu gibi tedavi amaçlı gruplarımız da mevcuttur.
Psikiyatrist ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.