Kendini Gerçekleştiren Kehanet
Kendini gerçekleştiren kehanet kavramı günlük yaşamda inandığımız ve gerçekleşmesini istediğimiz düşüncelerimizin, beklentilerimiz doğrultusunda davranışlarımıza yön vererek gerçekleşmesini ifade eden sosyal psikoloji teorisidir. Kişisel inançların davranışı değiştirme gücü olarak tanımlanır. Mitolojide, bilimde, sanatta ve sporda beklenti etkisi işlenmiştir.
Kendini gerçekleştiren kehanet üç farklı yansıma olarak ifade edilir.
Birincisi; Pygmalion etkisi, pozitif beklentilerin pozitif sonuçlar doğuracağını açıklar. Pygmalion etkisi adını mitolojik bir hikayeden alır. Yunan mitolojisinde Pygmalion, Kıbrıslı kadın düşmanı bir heykeltıraştır. Kadınlarla yaşadığı olumsuz tecrübelerden sonra ölünceye kadar kimseyle evlenmeyeceğine dair büyük bir yemin eder ve kendini mesleğine adar. Kimselere benzemeyen mükemmel kadını yaratabilmek için, düşlerindeki kadın heykelini yapmaya karar verir. Uzun bir süre çalışır ve fildişinden yaptığı bu heykel o kadar güzel olmuştur ki Pygmalion eserine aşık olur. Yaptığı heykelin adını” uyuyan aşk” anlamına gelen Galatea koyar. Her gün uzun uzun Galetea’yı seyreder, onunla konuşur ve ona hediyeler alır. Her gece düşlerinde Galatea’nın canlandığını görür. Günlerden bir gün Pygmalion, Afrodit’in yanına gider. Kendisine Galatea gibi bir eş vermesini ister. Pygmalion’un Galatea ‘ya olan sevgisi karşısında Afrodit etkilenir ve Galatea’ya can verir. Pygmalion eve döndüğü zaman fildişi heykeline sarılır ve bir anda onun yumuşaklığını fark eder. Öpüp koklamaya başladığı zaman sıcaklığını hissetmeye başlar. Pygmalion’un dileği gerçek olur ve fildişi heykeli canlanır. Galatea da bu aşka karşılık verir. Pygmalion, Galatea ile evlenir ve çocukları olur.
Bu mitolojik hikayede Pygmalion’un eserine karşı olan beklentisi onun canlanmasını sağlamıştır. Bu mitolojik hikaye düşüncenin gücünü ve önemini vurgulamaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda Pygmalion etkisi kanıtlanmıştır. Örneğin; çocuklarının üstün zeka düzeyine sahip olduğuna inanan bir aile, çocuklarıyla normalden daha fazla ilgilenmeye çalışacaktır. Bu durum çocuğun gelişmesine katkı sağlayacak ve yaşıtlarından farklı gelişim göstermesine yol açacaktır. Ailenin oluşturduğu bu pozitif ve güçlü etki, gerçekte orta düzeyde ya da vasat zekası olan bir çocuğun performansını olumlu yönde etkileyecektir.
İkinci etki ise, yukarıdaki mitolojik hikaye ile bağlantılı olan Galatea etkisidir. Pygmalion etkisindeki en önemli nokta Pygmalion’un aşık olduğu heykel Galatea’ya karşı olan olumlu düşünceleri ve beklentileriydi. Galatea etkisi sonuca ulaşmayı sağlayan bilişsel faktördür. Bir hedefe ulaşabilmek için çevrenin pozitif veya negatif beklentilerinden ziyade; bireyin öz beklentisi, özgüveni ve performansıdır. Bir hedefe ulaşabilmek için kendi gücüne, yeteneklerine ve potansiyeline ne kadar güvenirsen, o kadar başarıya ulaşacağını açıklar. Örneğin, sporcuların birçoğu müsabakalara katılmadan önce istedikleri sonucu gözlerinin önüne getirir.Böylece özbeklentilerinin davranışlarını etkilemesini sağlar. Başarılı sonuçlar elde etmiş birçok sporcu Galatea etkisini uygular.
Üçüncüsü ise negatif beklentilerin negatif sonuçlar doğuracağını açıklayan “Golem etkisidir.” Pygmalion etkisinin negatif ve karanlık yönü olarak tanımlanır. Musevi argo sözcüğü olan Golem “hödük, ahmak” anlamına gelmektedir. Efsaneye göre Golem, Musevi halkına yardım etmesi ve onları koruması için kilden yapılmış bir heykeldir. Golem, Musevi inancına göre her cumartesi tatil olduğu için kapatılması gerekir. Eğer kapatılmazsa şeytani yönü ortaya çıkacaktır. Bir cumartesi günü Rabbi Loew kapatmayı unutur. Bunun üzerine Golem’in yıkıcı yönü ortaya çıkarak canavara dönüşür. Halkına eziyet ederek zarar verir. Bu efsaneye göre Golem etkisi, Pygmalion etkisinin negatif yönüdür. Beklentilerin her zaman olumlu sonuçlar vermeyeceğinin göstergesidir.
Özetle, düşüncelerin ve beklentilerin davranışlar üzerinde güçlü bir etkisi vardır. Yapılan çalışmalarda olumlu beklentiler olumlu sonuçlara, olumsuz beklentilerin de olumsuz sonuçlara yol açtığı gözlenmiştir. Kültürümüzdeki “aklıma gelen başıma geldi”, “bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş”, “şeytan kulağına kurşun“ ya da “güzel düşün, güzel olsun” gibi halk arasında çok kullanılan cümleler kendini gerçekleştiren kehaneti destekleyen, Türk dilindeki yaşamdan kesitlere örneklerdir.
Psikolog Funda Buharalı.